Muayene memurluğu pasifize mi edilmek isteniyor?
Gümrük Muayene Memurlarının Sorunları 12 Ağustos 2006
MUAYENE MEMURLUĞU PASİFİZE Mİ EDİLMEK İSTENİYOR?
Gümrük Taşra Teşkilatında en etkin rol biçilen Gümrük, Dış Ticaret, Türk Parasının Kıymetini Koruma Mevzuatı ile diğer mevzuat hükümleri bakımından yapılacak işlemleri yürütmekle görevli olan muayene memurları, Gümrük Yönetmeliği'nin 179. maddesine göre eşyanın kontrolü ve muayenesini sarı, kırmızı ve mavi hatta göre yapmaktadır. Risk kriterlerine göre (eşyanın cinsi, menşei, alıcı ve satıcı firma, kıymet) eşyanın kontrolünün nasıl yapılacağı bilgisayar ortamında belirlenmektedir.
Sarı hat dediğimiz belge kontrolünde, gümrüğe sunulan beyannamenin ve buna ilişkin belgelerin uyumu kontrol edilmekte, uygun olması halinde bilgisayarda onay verilmektedir.
Kırmızı hatta ise eşyanın hem fiziki kontrolü hem de belge kontrolü yapılmaktadır. Burada eşyanın beyana uygun olup olmadığı kontrol edilmekte uygun olması halinde ilgili ekler incelenmekte, bunlar da uygun olması halinde bilgisayar ortamında onay verilmektedir.
Mavi hat ise sonradan kontrol anlamına gelmektedir. Eşya gümrüğe
gelmeden işleme sokulmakta, eşyaya ilişkin belgeler ve beyanname gümrüğe daha
sonra ibraz edilmekte, eşyanın ve belgelerinin doğruluğu daha sonra firma
denetimlerinde incelenmektedir.
Avrupa Birliği uyum süreciyle başlayan yeniden yapılanmayla eşyanın kontrolü
yukarıda saydığımız yöntemlerle çeşitlendirilerek riskli eşyaların kontrolünün
daha sağlıklı yapılması hedeflenmiştir. Aynı şekilde belli başlı yükümlülükleri
yerine getirmiş firmalara kolaylık sağlamak, önündeki bürokratik engelleri asgari
seviyeye indirerek rekabet gücünü arttırması da işin başka bir hedefidir.
Bütün bu kontrol ve muayeneler, muayene memurları tarafından yapılmaktadır.
Belli bir formasyona sahip, 1 yıl eğitim sürecinden geçmiş, kurum içi eğitim
sonrası sınavlara tabi tutulan bu personel bir çok yetersizliklere rağmen
başarılı işlere imza atmıştır. Belge kontrolü yaparak bir çok kaçakçılık olayını
ortaya çıkartan bu personelin, sırf siyasi kaygılar nedeniyle yetkilerinin
tırpanmasına tanık oluyoruz bu aralar.
Bugün ülkemizde gümrük kontrollerinin %70'i belge kontrolü şeklindedir.
Eşyanın çok az kısmı fiziki kontrole tabidir. Böyle bir durumdayken
belli bir formasyona sahip olmayan, eşyanın tarifesini bilmeyen, kıymet konusunda
bilgi sahibi olmayan, dış ticaret önlemlerini bilmeyen memurların
belge kontrolü yaparak beyannameye onay vermesi dış ticaret işlemlerine dinamit
koymaktır.
Belli bir formasyon almış, eğitim ve staj dönemini tamalamış muayene memurlarının
sadece fiziki muayenede görevlendirilmesi beraberinde çok ciddi sıkıntılar
doğuracaktır. Belge kontrolü belli bir formasyon gerektiren bir iştir.
Bugün Avrupa'da gümrük idarelerinde görev yapan muayene memurları eşyanın gümrüğe
sunulan her şeyiyle yetkili ve sorumludur. Çünkü eşyanın ve belgelerinin kontrolü
belli bir uzmanlık gerektiren bir iş olarak karşımıza çıkarken ülkemizde her
nedense belge kontrolünü, yetiştirilmemiş sadece düz memur zihniyetiyle ve bakış
açısıyla işlemleri yapan memura yaptırılmak istenmektedir.
9/11/2006 tarihinde yürürlüğe giren gümrük yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına
dair yönetmelikle, belge kontrolünde, kontrol ile görevlendirilen memur,
beyannamedeki bilgileri ve eklerini inceler; tarife, kıymet, miktar, yasaklayıcı
ve kısıtlayıcı önlemler ve duruma göre telafi edici vergi söz konusu ise, buna
ilişkin belge kontrollerini de yaptıktan sonra uygun bulursa, bu hususu beyanname
üzerinde gösterir ve bilgisayar sisteminde onay verir denilerek bu kontrolün
memur tarafından yapılacağı belirlenmiştir. Yine aynı memur, yaptığı
inceleme sırasında beyanname ve ekli belgeler arasında ciddi bir farklılık
tespit eder ve fiziki muayenenin yapılmasını gerekli görür ise beyannamenin
arkasına bu hususu belirtir şerh düşerek idare amirine bildirir. Fiziki muayenenin
idare amirince uygun görülmesi halinde, ilgili amir beyannameyi fiziki muayene
ile görevli muayene memuruna havale eder ve işlemler bu memur tarafından sonuçlandırılır.
Fiziki muayenenin idare amirince uygun görülmemesi halinde ise, ilgili amir,
beyannameyi beyanın kontrolü için önceden görevlendirilen memura iade eder ve
işlemlere kaldığı yerden devam edilir.
Şimdi can alıcı noktaya gelmek istiyorum. Neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç
duyuldu? Muayene memurluğunun yetersizliğinden dolayı mı? Yoksa muayene
memurunun asli görevi olarak nitelendirilen eşyanın fiziki muayenesini yapması
gerektiği mi? Ya da teşkilat yasasında gümrük muayene uzmanı olarak nitelendirildiği
için fiziki ve sonradan kontrolde mi yoğunlaşma zorunluluğu mu? Bence hiçbiri
evet muayene memuru açığı vardır ama memur açığı da vardır özellikle yetişmiş
tarife, dış ticaret ve kambiyo bilen yani belge kontrolü yapabilecek memur açığı
daha fazladır. Muayene memurluğu açığını, belge kontrolünü memura
devrederek kapatılamaz. Her zaman savunduğumuz gibi muayene memurunun yönetmelikte
belirlenen görev tanımının içerisinde yer almayan yolcu işlemlerinin muayene
memurlarından alınması muayene memuru açığının kapanmasına yardımcı olacaktır.
Muayene memuru açığından dolayı görev alanı içerisinde yer alan belge
kontrolünün başkasına devredilmesi ama görev alanı içerisinde yer almayan
yolcu işlemlerinin hala muayene memurunca yapılıyor olması bizce bu yönetmelik
değişikliğinin bundan kaynaklanmadığını göstermektedir.
Deniliyor ki muayene memurunun görevi eşya tespit etmektir. Doğrudur
muayene memurunun asli görevi adı üzerinde eşyanın tespitine dayalı muayene
şeklidir. 4485 sayılı Gümrük Kanunu, Avrupa Birliği'ne uyum sağlamak amacıyla
2000 yılında çıkartılmıştır. Bu kanunun en önemli özelliklerinden biri de eşyanın
kontrolünün belgeye dayalı olmasıdır. Avrupa da böyledir ve bu işlem muayene
memurlarınca yapılmaktadır. Artık günümüzde eşyanın muayene şekli değişmiş belge
kontrolü ağırlık kazanmıştır. Şimdi sormak istiyorum madem muayene memurunun
asli görevi eşyanın fiziki kontrolüne dayanmaktadır ve günümüzde belge kontrolü
daha ağırlık kazanmıştır o zaman niçin 760 muayene memuru bu zaman kadar belge
kontrolüyle görevlendirildi ve niçin 1 yıl süreyle eğitim ve staj verildi ve
niçin yönetmelikte muayene türlerinden bahsedilirken belge kontrolüde muayene
türü olarak yer aldı.
İlgili yönetmelik 1 ay sonra uygulamaya geçilecek ve hepimiz yaşayarak göreceğiz
belli bir formasyondan uzak, eğitimini almamış kişiler tarafından yapılan belge
kontrolü sonucunda ortaya çıkacak aksaklıkların ve suistimallerin sonucunda
bu yönetmeliği çıkartanlar nasıl hesap verecek.
Sanki bu bana Sahra Kimyayla başlayan akaryakıt kaçakçılığı davasının muayene
memurlarına kesilen faturanın bir parçası ne dersiniz?