20 bordo bereli karargahı basmış

Osman Özgan

Fetullahçı Terör Örgütü'ne bağlı cuntacıların 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Karargahı'nı 120 özel kuvvetler personeliyle ele geçirdiği ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın darbe girişimine ilişkin soruşturması çok yönlü olarak yürütülüyor. Savcılık, 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Karargahı'nda görev alanları ve bu cuntacıların hangi birliklerden geldiğini belirledi. Ankara Anayasal Düzene Karşı Suçları Soruşturma Bürosunca darbe girişiminin Genelkurmay Karargahı ayağına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, alınan ifadeler ve incelenen kamera görüntülerinin ardından önemli tespitlere ulaşıldı.

OTOBÜSLE TAŞINMIŞLAR

15 Temmuz günü Genelkurmay Karargahı'ndaki görevlendirmeleri inceleyen savcılık, FETÖ'cülerin kendilerinden olmayanları mesai bitiminde gönderdiklerini tespit etti. Genelkurmay'da görevli 150 civarı cuntacının kalkışmada faal rol aldıkları tespit edildi. Bunların arasında koruma taburu personelinin de bulunduğu belirtildi. Savcılık, yaptığı tahkikatda o gece Genelkurmay Başkanlığı'na Özel Kuvvetler'den 120 kişinin geldiğini tespit etti. Bunlardan bir kısmının Akıncı Hava Üssü'nden toplanarak otobüsle Genelkurmay'a geldiği anlaşıldı. Bu grubun gelmesiyle cuntacıların darbe girişimi için düğmeye bastığı ve komutanların derdest edilerek rehin alındığı tespit edildi.

MUHAFIZ ALAYI'NDAN 35 KİŞİ

Özel Kuvvetlerdeki ikinci grubun Çankaya Köşkü içerisindeki Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda toplandığı belirlendi. 35 civarı özel kuvvet personelinin kalkışmadan önce Muhafız Alayı'na sivil araçlarıyla geldiği, üzerlerini değiştirdikten sonra Genelkurmay Karargahı'na gittikleri tespit edildi. Darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından Muhafız Alayı'na yapılan operasyonla araçlarda bulunan kimlik ve kişisel eşyalardan Genelkurmay'da işgalinde görev alan özel kuvvetler personelinin kimliklerinin belirlendiği kaydedildi.

ÜÇÜNCÜ GRUP SİVİL ARAÇLARLA GELDİ

Üçüncü grubun ise Genelkurmay Başkanlığı'na yakın noktalara sivil araçlarıyla geldiği ortaya çıkarıldı. Kocatepe, Kızılay gibi yerlere araçlarını bırakan ve üzerlerini değiştiren cuntacıların Genelkurmay'a geçerek Akıncı'dan gelen ekibe destek verdikleri anlaşıldı. 120 civarındaki özel kuvvetler personelinin başında ise ÖKK Alay Komutanı Kurmay Albay Fırat Alakuş'un olduğu öğrenildi. Akıncı Üssü'ndeki grupla birlikte Genelkurmay'a gelen Alakuş'un ismi Orgeneral Hulusi Akar'ın ifadesinde geçmişti. Akar, "...Bir müddet sonra gidiyoruz deyip beni aldılar. Kapıdan çıktığımda tam teçhizatlı, kafasında çelik miğfer ve silahlı bir şekilde, ürkütücü bir yüz ifadesi ile karşıma çıkan asker şahıs dikkatimi çekti. Sonradan bu kişinin Kurmay Albay Fırat Alakuş olduğunu öğrendim. Fuaye alanında ve katta tam teçhizatlı askerler tertibat almıştı..." ifadelerini kullanmıştı.

Koruma görevi kursiyerde

Savcılık, kalkışma sırasında Kara Harp Okulu'ndan getirilen kursiyerler de belirledi. Akıncı Hava Üssü'nden kalkan helikopterle 169 kursiyer, Kara Harp Okulu'ndan Genelkurmay Karargahı'na nakledildi. Kursiyerlerin, Genelkurmay Başkanlığı'nın etrafına mevzilendirildiği, karargahı korumakla vazifelendirildiği belirtildi. Bunların başında Siirt'te muvazzaf Albay Erdoğan Kurt'un olduğu öğrenildi. Darbe girişiminin ardından tutuklanan Kurt'un daha önce Kara Harp Okulu'nda görevli bulunduğu anlaşıldı.

Erleri de kullandılar

Darbecilerin sıkıyönetim atama listesinin ardından Mamak 28. Mekanize Tugay Komutanlığını işgal eden Tuğgeneral Ali Kalyoncu, tugaya gelerek tank ve zırhlı araçları şehre gönderme emrini verdi. Cuntacıların atama listesinden önce Kara Kuvvetleri Personel İşlem Daire Başkanı olarak görev yapan Kalyoncu'nun talimatıyla çıkan tank ve zırhlı araçlardan bir kısmının toplanan halkın direncini kırmak için Genelkurmay Başkanlığı'na sevk edildiği ortaya çıkarıldı. Tugaya bağlı tank taburundan 65, mekanize taburundan ise 60 cuntacının o gece Genelkurmay Başkanlığı'na geldiği belirlendi. Bunların arasında erlerin de olduğu kaydedildi. Darbe girişiminin ardından TSK'dan ihraç edilen Kalyoncu halen firari.

Komutanları aldılar

15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanı Orgenenal Hulusi Akar, eski Genelkurmay 2. Başkanı Jandarma Genel Komutanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak cuntacılar tarafından rehin alınmıştı. Komutanların rehin alınmasında Genelkurmay'daki cuntacılar ve Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı hainler etkin rol almıştı. Komutanların derdest edilmesine ilişkin görüntüler de soruşturma dosyasına girmişti.