Meslek yüksek okulu mezunu gençler ve askerlik
Bu çağrıya kulak verin !
Şu günlerinizi yaşadığınız zaman diliminde geleceğinizi bırakacağınız ve ülkemizin
gelecekteki endüstriyel ve ekonomik yönde kalkındıracak körpe bedenlerin isteklerine
bir nebze olsun kulak verin.
Ülke ekonomisinin bel kemiği olan endüstri sanayisinin her dalında olmasa olmazı
olan teknik elemanların sorunları, hem gençlerimiz açısından hemde ülke ekonomisi
açısından büyük öneme sahiptir.
Bir örnek verilmesi gerekirse;
- Her yıl Meslek Yüksek Okullarından binlerce mezun olan gençlerimize ne ünvanı verilir ve bunların görevleri nedir?
Meslek Yüksek Okullarından mezun olan kişilere ?TEKNİKER? unvanı verilir,
Teknikerlerin kısaca görevleri şunlardır; Tekniker, endüstrideki (kendi branşında)
görevi itibarıyla profesyonel mühendis veya diğer yöneticiler/teknoloji uzmanları
ile yakın bir çalışma içinde olan yüksek düzeyde bir elemandır. Bazı küçük ve
orta ölçekli işletmelerde Tekniker, firmanın kıdemli teknik elemanıdır ve dolayısıyla
liderlik ve yöneticilik görevi üstlenebilir. Bu açıdan Tekniker'in endüstri
konusunda kuvvetli bir teorik bilgi ile bu bilgiyi uygulama kabiliyetine ve
becerisine sahip, alt kademedeki ?insan gücüyle? üst kademedeki ?bilgi? gücünün
bağını oluşturan teknik adamlara T.C. Üniversitelerince TEKNİKER unvanı verilir,
ama maalesef bu teknik elemanlara ülkemizde, gelişmiş ülkelere oranla değer
verilmemektedir.
Avrupa Birliği uyum yasalarının çıkarıldığı ve çıkarılmaya devam edildiği ülkemizde
mesleki ve teknik alanda eğitim görmüş teknik insan gücü için düzenlenen belgeler
ile AB ülkelerinde yetişmiş teknik insan gücünün sahip olduğu belgelerin karşılıklı
olarak tanınması konusunda çalışmaların başlatıldığı bu dönemde 3795 sayılı
kanunun tekrar değerlendirilerek günümüzdeki gelişmelere göre geliştirilmesine
ve bunun sonucuna göre gerekli çalışmaların yapılması planlanması gerekmektedir.
Artık üretimdeki kalkınmanın zamanı gelmedi mi? Avrupa Birliği içindeki bir
ülkenin her hangi bir üniversitenin 2 yıllık Meslek Yüksek Okulundan mezun olan
bir genç yine Avrupa Birliği'nin bir başka ülkesindeki (mesela Almanya, Avusturya,
Bulgaristan, Macaristan hatta Azerbaycan) üniversitesine transcript'ini (aldığı
dersleri gösteren belge) göstermek sureti ile sınavsız olarak (Dikey Geçiş Sınavı
olmaksızın) 3'üncü sınıftan devam edebilmektedir. Bir araştırılma yapılsın ülkemiz
endüstrisi için büyük öneme sahip MYO mezunu olan gençlerin kaçta kaçı bu uzun
askerlik vazifesini yerine getirdikten sonra üniversite öğrenimine devam etmektedir
%5, peki kaçta kaçı askerlik vazifesini yerine getirdikten sonra kendi mesleğinde
iş hayatına ayılmaktadır %30-%40, bu kadar ucuz yaşamamalıyız beyler.
AB'ye giriş sürecini yaşadığımız şu günlerde gelişen şu dünyaya, özellikle Avrupa
normlarına gelme konusunda vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun istekli
olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Globalleşen dünyanın içine Türkiye olarak yerimizi
almalıyız artık.
Bilgi ve tecrübeye sahip teknik elemanların yani bu ülkenin gençlerinin biran
evvel ülke endüstrisinin içinde olmalıdır,
Artık dünyada her unsurun önüne teknoloji geçmektedir. Teknolojik yönden kalkınamamış
ülkelerin ne-denli diğer ülkelere (savunma sanayi dahil olmak üzere) bağımlı
yaşadığı bilinmektedir.
Aslında gelişmiş ülkelerin savunma sanayisine bir bakıldığında görülecektir
ki iş tamamen bir düğmeyle bitiyor, bir ülkenin savunulmasında artık asker sayısı
önemli değil, önemli olan teknolojindir. Gelişmiş ülkeler askerinin barınmasına
ayıracağı masrafı silah teknolojisinin geliştirilmesine harcıyor.
Bu gün dünya artık sivilleşiyor örnek olarak RUSYA yeni bir girişimde bularak
evli erkeklerin bundan sonra orduya çağrılmaması kararı aldığını duyurdu. Haberde,
askerlik süresinin 18 ay olduğu Rusya Savunma Bakanlığının resmi açıklamasında
nüfusun giderek düştüğü, askere alınan gençlerin aile birlikteliğinin bozulduğu,
evlilik ve nüfus artışını teşvik etmek için böyle bir karar alındığı belirtilerek
şöyle denildi:
"Ayrıca askere gidenlerin eşlerinin kocalarını uzun süre beklemek yerine
aldatmayı tercih etmesini göz önünde bulunduran Savunma Bakanlığının bu kararında,
genç ailelerin dağılmasını önleme çabası da önemli rol oynadı.
Oysaki bizim ülkemiz diğer ülkelerden daha çok aile ve aile birliktesinin bütünlüğüne
büyük önem vermektedir.
Askerlik oranlı bir şekilde kısaltılmalı. Çünkü bir askerin devlete olan 15
aylık maliyeti bildiğim kadarıyla çok fazla. Dikkat edilirse gelişmemiş ülkelerdeki
ekonomiye baktığımızda tamamıyla askeriyeye endekslendiğini görebiliriz. Tabiki
askeri güç küçümsenemez. Fakat günümüzde insan gücü değil teknorolojik güç önemlidir.
Nekadar askerlik yapıldığı değil, ne derecede öğrenildiğidir. Diğer taraftan
ülke olarak sınırlarımızdaki gelişen olaylar malumdur zira siyasi liderlerin
ve sivil toplum örgütlerinin dediği gibi kaba kuvvetle bir çözüme varılamamıştır.
Bugün gerek işadamları gerekse basın mensupları; Meslek Yüksek Okulları cazip
hale getirilmeli ve bu okul mezunlarının da kısa dönem askerlik kapsamına alınması
gerektiğini dile getirmektedirler.
Bugün Lise mezunu ve M.Y.O. mezunu 15 ay, Lisans mezunu ise 6 ay askerlik yapmaktadır.
Oysaki;
a) Lisan Öğrenim ile Ön Lisans Öğrenim arasında 2 yıl fark var,
b) Ön Lisans Öğrenim ile Lise Mezunu arasında 2 yıl fark
Bu farklılıklar ülke endüstrisinin de gelişmesi, Türk aile yapısı bakımından göz önünde tutulması gerektiği, askerlik süresinin öğrenime dayalı olarak kademeli kısaltılması siyasi çevrelerin girişimiyle olacağı ve bu biz geleceğin teminatı olan gençlerin takdiriyle karşılanacaktır. SAYGILARIMIZLA