Rektörler toplu istifa seçeneğini tartışıyor
YÖK yasa tasarısı konusunda Genelkurmay'ın tepkisinin ardından hükümetin atacağı
adım merakla bekleniyor. Üniversite camiasında ise TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda
'istifa edeceğini' açıklayan ODTÜ Rektörü Prof. Akbulut'un tepkisinin diğer
rektörlere sıçrayıp sıçramayacağı tartışılıyor. Bazı rektörler istifanın çözüm
olmayacağını savunurken, kimileri 'Toplu istifa işe yarar' diyor.
YÖK tasarısına karşı yapılacak eylemlere ilişkin rektör görüşleri şöyle:
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç: İstifa edip etmemek çözüm
değil. Önemli olan bu tasarının çıkmaması. Tasarı çıktıktan sonra kimin ne yapacağı
belli olmaz. Tasarı çıkarsa, bu meslek liselerinin kapısına kilit vurmak olacaktır.
Tasarı bu şekilde çıkarsa genel liselerin aleyhine olur. Biz üniversiteler olarak
neyin ne olması gerektiğini hep söyledik. Mali özerklik olmadan akademik özgürlüklerin
olması mümkün değil. Ortaya konanlar hep günü kurtarmak için yapılıyor.
'Bireysel tepki anlamsız'
Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu: Bundan sonraki görev
bizim değil. Siyasetçinin görevi, kamu kuruluşlarının görevidir. Bundan sonra
ne yapılacağına YÖK'le beraber oturup karar verilir. Bizler Cumhuriyet'in temel
niteliklerine bağlıyız. Tasarının bu haliyle çıkması doğru olmaz. Uygulamayı
izliyoruz.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras: Bireysel istifayı anlamsız
ve gereksiz buluyorum. Yapılacaksa tepkisel olarak, toplu halde bir şeyler yapılmalı.
Ben daha önce de Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), YÖK ve üniversitelerin rektörlerinin
toplu halde istifa etmesi önerisini getirmiştim. Çağdaş olmayan bir kanun çıkarsa
eğer, bildiri yayımlamakla tepkinizi gösteremezsiniz. Genelkurmay'dan gelen
açıklamalar üzerine geri adım atılır mı bilemem. Ama hükümetin işi daha da zorlaştı.
Şimdi erkini ispat etme durumunda kaldı. Tasarının komisyona geldiği sırada
Genelkurmay'ın açıklaması gelseydi tasarı orada bekletilebilirdi.
Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Büyükburç: Tasarı büyük hatalar içeriyor
ve rektörler ciddi endişeler taşıyor. Hepimiz Türkiye'nin geleceği için endişe
duyuyoruz. İstifa etmeyi düşünmüyorum. Çünkü demokratik ve hukuk koşulları içinde
bu yanlış adımın düzeltilmesi için mücadele etmemiz gerekir. Şu anda var gücümüzle
hataları düzeltmeye çalışmamız gerekir. Daha sonra hangi eyleme girilir bilmiyorum.
Bu, istifa da olabilir.
'Ortak kararı uygularız'
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır: İstifa şeklindeki bir eylem
tarzı aramızda görüşülmedi. Ama Türkiye'nin önünü kapatacak, eğitim birliğini
bozacak bir yasanın hayata geçirilmesine elbette ki karşıyız. Arkadaşlarımızla
oturup konuşuruz. Ortak bir karar alınırsa, onu uygularız.
Sonuna kadar kavga
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay: Bütün arkadaşlarla
istifayı konuşmak lazım. Ama ben sonuna kadar bu kavganın verilmesi taraftarıyım.
Bu tür eylemler neticede Rektörler Komitesi'nde oturulup karar verilir ve gereken
ne ise o yapılır. Önemli olan üniversitelerin özerklik isteyen duruşunun hep
devam etmesidir. Bunda da bütün rektörlerin ve akademik çevrelerin önemli bir
sınavdan geçtiğini ve bu sınavdan iyi notla çıktığını düşünüyorum.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yalçın Kekeç: Üniversitelerde çağın
koşullarına uygun idari ve mali yapıları güçlendirecek bilimsel düzenlemelerin
yapılması beklenirken, sunulan kanun tasarısıyla idari özerklik ortadan kalkacaktır.
Hükümetin, TBMM'ye sunduğu, kabul edilemez nitelikte olan kanun tasarısı, toplum
barışını zedeleyecek, üniversiteleri içinden çıkılmaz sorunların içine sürükleyecektir.
Tarih bu durumu yaratanları kara sayfalarına yazacaktır.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan: YÖK'ün yapısına ilişkin elbette değişiklik yapılabilir. Ancak bu değişikliğin kurumların yöneticilerine yönelik olmama-sı da gerekir. Aksine bir davranış, YÖK'ün özerkliğine gölge düşüreceği gibi Türk eğitim sisteminde de telafisi mümkün olmayan zararlar verebilir.
radikal