Aileye polis dayağı
İSTANBUL - Sezai Baysal, İstiklal Mahallesi'ndeki her Roman gibi, polislerin bölgeye sık sık gelip gitmesine alışıktı. 2 Şubat'ta, çatısından gelen ayak sesleri üzerine kapıyı araladı, içeriye polisler girdi. Aralarında çıkan tartışma, dayağa döndü. İddiasına göre Baysal polislerce coplarla dövüldü ve kendisini kurtarmak için üzerine kapanan hamile yeğeni de yumruk yedi.
Çıplak ayakla polis aracına bindirilen Sezai Baysal hakkında, 'polis aracını tekmelemek ve memura haraket' suçlamasıyla soruşturma açıldı. Baysal, eşi Zeynep ve yeğeni Seda da suç duyurusunda bulundu.
Ali Kabuli Sokak, 2 Şubat'ta polis takibiyle yankılanıyordu. Tarlabaşı'nda görevli polis ekibi bir şüphelinin bu sokakta gezdiği ihbarı üzerine mahallede takibe başlamıştı.
39 yaşındaki Baysal, iddiasına göre, o saatte evindeydi. Eşi Zeynep ve 24 yaşındaki hamile yeğeni Seda Baysal sofrayı hazırlamış, yemeğe oturmuşlardı. Baysal'ın dört çocuğu da evdeydi. Tek katlı evinin çatısından koşuşturma sesleri geldi. Merak ettiler ve kapıyı açıp baktılar:
"İçeri 10 kadar polis doluştu. Sivil giyimliydiler. Ellerinde coplar vardı. Benim de tanıdığım bir şüpheliyi arıyorlarmış. Bana, 'Onu sen kaçırdın' dediler. Ben de 'Onun hırsızlık yapmasına göz yumuyorsunuz. Bugüne kadar da yakalamadınız' dedim. Tartışma çıktı. Bana cop ve yumruklarla vurmaya başladılar. Bu sırada yeğenimi de dövdüler. Sonra beni sürükleyip dışarı çıkardılar. Direnince sokakta da dövdüler. Ben de küfrettim..."
'Kafasını tavana vurdu..'
Polisin hazırladığı tutanağa göre Baysal, şüpheliyi kaçırmış, kendilerine de küfretmiş ve 'Buraya polis giremez' diye bağırmıştı:
"Bunun üzerine Baysal, gözaltına alınmak istendi, ancak çevreden gelen bir grup üzerimize taşlarla saldırmaya çalıştı. Şahıs yeteri kadar zor kullanılarak minibüse konulmak istenirken, aracın sağ yan kapısına vurarak hasar verdi. Kapıdan içeri gireceği sırada kafasını minibüsün tavanına vurarak, kendisine zarar verdi..."
Polisin tutanağa eklediği, 'hasar görmüş' araç fotoğrafları Baysal'a göre, gerçekdışıydı. Araç, bindiği araç değildi. Bir kere evden yalınayak çıkarılmıştı. Ayakkabıları, karakoldayken kendisine getirilmişti. Araçtaki iz, kauçuklu bir botu andırıyordu. Kendi ayakkabıları ise topukluydu ve köseleydi.
Baysal, iddiasına göre önce Sadri Alışık Sokak'taki Taksim Polis Merkezi'ne götürüldü. Burada diz çöktürülüp üzerine oturuldu. Daha sonra, Kasımpaşa Polis Merkezi'ne sevk edildi. Burada bir gün gözaltında kaldı. Baysal, karakoldan önce ve sonra Taksim İlkyardım Hastanesi'nde muayeneden geçirildi.
İki farklı doktor raporu
Baysal, vücudundaki izleri gösterdiği halde raporda şöyle denildi:
"Sol periorbital bölgede ekimoz, sağ sacakta hafif kızarıklık var."
Avukatı Ahmet Tamer'in itirazı üzerinde Baysal, bir gün sonra Adli Tıp Kurumu'nda muayene edildi. İkinci raporda, şu tespitler yer aldı:
"Sol göz çevresinde 4 santimetre çapında ekimoz, sol zigomo üzerinde 2 santimetre uzunluğunda hafif sıyrık, boyun sağ yanında 2x3 santimetre alanda hiperemi mevcut, sırt bölgesinde yatay seyirli her iki tarafta simetrik şekilde 7x2 alanda hiperemi ve göğüs ön yüzeyde 7-8 adet lineer seyirli 10x1 ebatlarında hafif ekimatik alanlar mevcut, sol dirsekten ön kol arka yüze doğru uzanan üzeri kabuklanmış 4x10 santimetre ebatında abrazyon, iki el bileğinde 1 santimetrelik bileği çepeçevre saran hiperemi, her iki uylukta çok sayıda muhtemel kunt cisim travmasına bağlı hafif mor ekimatik..."
Baysal aynı gün Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. Savcılık Baysal'ı, 'polisin görevini engellemek ve kamu malına zarar vermek' suçlaması ve tutuklanması istemiyle, Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Mahkeme, Baysal'ın üzerindeki dayak izlerine baktı, hasar almış aracın fotoğraflarındaki ayakkabı izleri ile Baysal'ın ayakkabısı izlerini karşılaştırdı. Duruşma bitti Baysal salıverildi.
Tüm aile şikâyetçi
Baysal bırakılırken, avukatı Ahmet Tamer de müvekkiline 'işkence yaptığını' öne sürdüğü yedi polis ve isimleri belirlenemeyen diğerleriyle, işkence izlerini saklayıp görevlerini ihmal etme ve kötüye kullanma suçunu işlediklerini öne sürdüğü iki doktor hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu sadece Baysal'dan gelmedi.
"Hamile olduğumu söylediğim halde vurdular" diyen yeğeni Seda Baysal ile yine aile boyu dayaktan nasibini aldığını söyleyen eşi Zeynep Baysal da polisler hakkında savcılığa şikâyette bulundu.