KYK Genel Müdürü: Bu işi yapacaksak adam gibi yapalım

"Aladağ hala içimizi yakıyor. Bu çocuklar bir emanet. Yangın yönetmeliği mevzuatı, angarya gibi gelebilir ama bu işi yapacaksak adam gibi yapalım"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Mart 2017 16:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Sinan Aksu, "Sosyalleşme açısından yurt avantaj sağlasa da ilköğretim çağındaki öğrencilerin aile sevgisi ve terbiyesinden uzak kalmamaları bence bir mecburiyettir." dedi.

Aladağ'daki Yurt Yangınının Araştırılması ve Kamusal Eğitim, Barınma Haklarının Tüm Öğrenciler İçin Yaygınlaştırılması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Adana Milletvekili Fatma Güldemet Sarı başkanlığında toplandı.

Komisyonda sunum yapan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Sinan Aksu, 1961'de faaliyete geçen kurumun şu an itibarıyla 33 bin personel ve 703 yurt binası ile yüksek öğrenim öğrencilerine barınma, burs ve sosyal faaliyetler konularında hizmet verdiğini söyledi.

Hizmet binalarının çıkabilecek yangınlardan korunması için uzman ekiplerce sürekli denetlendiğini ve binalarda kullanılan malzemelerin de yangına dayanıklı ürünlerden oluştuğunu ifade eden Aksu, "Genel müdürlüğümüzde yangınla ilgili uzman grubumuz var. 81 il müdürlüğünde toplam 784 sivil savunma amirimiz bulunmaktadır. 50 civarında müfettiş de yıllık denetimlerinde yangınla ilgili incelemeleri ayrıca yapmaktadırlar." dedi.

Aksu, Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurt binalarında geçen yıl küçük çapta 6 yangın çıktığını ve tecrübeli personel sayesinde itfaiyeye gerek kalmadan söndürüldüğünü anlattı.

Sinan Aksu, 2014'ten bu yana ihtiyaca cevap verebilmek için yatak kapasitesini 300 bin civarında artırdıklarını anımsatarak buna karşılık mevzuata uygun olmayan toplam 30 bin yatak kapasiteli bazı yurt binalarını da kapatmak zorunda kaldıklarını aktardı.

Özel yurt mantığıyla yürütülen faaliyetleri kabul etmediklerini, bu yurtlardan bazılarının amacının sadece para kazanmak olduğunu vurgulayan Aksu, şöyle devam etti:

"Aladağ hala içimizi yakıyor. Bu çocuklar bir emanet. Yangın yönetmeliği mevzuatı, angarya gibi gelebilir ama bu işi yapacaksak adam gibi yapalım. Bizde 1961'den gelen bir tecrübe söz konusudur. Denetim noktasında bize görev verilirse seve seve yaparız. İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin yurtlarda barınması durumuna katılmıyorum. Özellikle ilköğretim çağındaki öğrencilerin aileleriyle birlikte olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Sosyalleşme açısından yurt avantaj sağlasa da ilköğretim çağındaki öğrencilerin aile sevgisi ve terbiyesinden uzak kalmamaları bence bir mecburiyettir. Üniversite öğrencilerine bile ilk dönemde dokunsanız ağlayacaklar. Her öğrencinin ailesinin yanında kalması arzumuzdur. Yurt işi ancak belirli bir olgunluk seviyesi kazanmış öğrenciye cevap verebilir. Gerekli düzenlemelerin bu yönde yapılmasını temenni ediyorum."

"YAKIN OLMALARINA RAĞMEN PENCERELERDEN İSTİFADE EDEMEMİŞLER"

Aladağ ilçesindeki yangınla ilgili adli bilirkişi olarak tayin edilen makine mühendisi ve yangın uzmanı Bekir Metin Demir de Aladağ'da yaşanan hadisenin ülke gerçeklerini ortaya çıkardığını söyledi.

Yapılan incelemeler kapsamında tecrübesiz personelin uygulamalarının faciada en önemli etken olarak karşılarına çıktığını vurgulayan Demir, "Dünya genelinde çok önceden hazırlanan yönetmelikler ülkemizde son 5-10 sene içerisinde yapılmıştır. Aladağ konusunda işletmeciliğini ya da yöneticiliğini bir esnafın yaptığı yurttan güvenlik önlemi alması da beklenemez." dedi.

Demir, Aladağ'daki yangının iki noktadan başlamak suretiyle binanın tamamını 10 dakika gibi kısa bir sürede sarmış olmasını bina yapımında kullanılan malzemenin yangın artırıcı ürünlerden oluşmasına bağladıklarını dile getirdi.

Demir, "Yangında çıkan duman yüksek zehir içermektedir. O yavrular da aldıkları birkaç nefes sonrası yerlere düşmüşler. Çocuklar camlara yakın olmalarına rağmen pencerelerden istifade edememişler." diye konuştu.

YANGIN ESNASINDA İTFAİYE YERİNE EŞLERİNİ ARAMIŞLAR

Kimya mühendisi, genel ve sınai yangın uzmanı Turgut Cırgaoğlu ise yurt binasına birkaç dakika mesafedeki itfaiyeye geç haber verildiğinin tespit edildiğine dikkati çekerek şunları söyledi:

"Yangın girişteki elektrik panosu ile üst kattaki etüt odasında aynı anda başlıyor. Yaptığımız incelemeler kapsamında binanın hemen her tarafının ahşap kaplama olduğunu gördük. Yalıtım malzemesinin de yangın artırıcı madde içerdiği tespit edildi. En önemlisi de eğitici konumundaki kişilerin yangın esnasında itfaiye yerine eşlerini arayıp yardım istemeleridir ancak itfaiye, olay yerine birkaç dakika mesafededir."

Cırgaoğlu, olay yerindeki analiz sonucunda ise kablolardaki kısa devre sonucu çıkan yangında elektrik iç tesisatı yönetmeliği gereği kaçak akım roleleri bulunmadığı, elektrik tesisatlarında usulüne uygun olmayan bağlantılar yer aldığı, elektrik kesintisi sırasında aydınlatma sistemi bulunmadığı, herhangi bir tehlike durumunda kaçış levhası olmadığı, binada ahşabın bol miktarda kullanıldığı, zeminde bol miktarda halı olduğu, ısı izolasyonu gibi durumların yangının yayılmasına neden olduğunun tespit edildiğini bildirdi.

Yangın tüplerinin de o gün bakım için götürülmesinin talihsiz başka bir gelişme olarak karşılarına çıktığına işaret eden Cırgaoğlu, "Bunun usulü ise dolu yangın tüpü bırakılır ve boş tüpler bakım için götürülür." görüşünü kaydetti.

Aladağ yurt yangını raporu tamamlandı, sorumlular belirlendi Aladağ'daki Yurt Yangınını Araştırma Komisyonuna üye seçimi Resmi Gazete'de

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber