Bakan Akdağ: Sağlık doğrudan siyasetten etkileniyor
Sağlık Bakan Akdağ, "Sağlık doğrudan ve güçlü bir şekilde siyasetten etkileniyor. Küresel sağlığın liderleri olarak bizler siyasi konuları göz ardı edemeyiz ve etmemeliyiz" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, siyasetin küresel sağlık konularındaki etkisine dikkati çekerek, "Bizim sorumluluklarımız sadece sağlık hizmetlerinin planlanması ve sunulmasıyla sınırlı değildir. İnsan hayatını ve sağlığını tehdit eden her türlü girişime karşı mücadele etmeli ve daha etkili tepki vermeliyiz." dedi.
Sağlık Bakanı Akdağ, İsviçre'deki Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde devam eden 70. Dünya Sağlık Asamblesi'nde üye ülkelerin temsilcilerine hitap etti.
Konuşmasına İngiltere'nin Manchester şehrinde meydana gelen terör saldırısını kınayarak başlayan Akdağ, İngiliz halkına taziyelerini sundu.
Bakan Akdağ, görev süresi ay sonunda sona erecek Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Margaret Chan'a sağlık alanında küresel iş birliğinin geliştirilmesine yönelik katkıları ve DSÖ'deki reformları nedeniyle teşekkür etti. Akdağ, "Onun (Chan), DSÖ'nün dünyadaki rolünü güçlendirmeye yönelik çabalarına tanıklık etmekten memnuniyet duydum." diye konuştu.
Türkiye'de 2003-2013 yıllarında insan merkezli Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın birinci aşamasını başarıyla tamamladıklarını belirten Akdağ, Türkiye'deki sağlık sisteminin evrensel düzeye ulaştığını söyledi.
Akdağ, Türkiye'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın birinci aşamasının başarıyla sonuçlanmasının ikinci aşama için yeni ihtiyaçları ve hedefleri ortaya koyduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bu kez diyabet, sigara kullanımı, hareketsizlik ve obezite gibi risk faktörlerini azaltıp sağlıklı yaşam tarzının geliştirilmesine özel önem vererek birincil sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesine odaklandık. İkinci basamak sağlık hizmetlerinde de hastanelerdeki sağlık hizmetlerinin mükemmelleştirilmesine ve kliniklerdeki kaliteye öncelik verdik."
Özellikle kamu-özel sektör ortaklığı yoluyla yeni sağlık tesisleri açtıklarını anlatan Akdağ, bu kapsamda yüksek kaliteli ve üst düzey teknolojik donanımla toplam 42 bin yatak kapasiteli 30 sağlık kampüsü için çalışmaların devam ettiğini vurguladı. Akdağ, bu kampüslerden üçünün hizmete açıldığını, tüm projenin ise 2020 sonu itibariyle tamamlanacağını aktardı.
"Sağlık doğrudan siyasetten etkileniyor"
Bakan Akdağ, Suriye'de devam eden yanlış politikalar ve tek bir konvansiyonel veya kimyasal bombayla yüzlerce insanın öldürüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Sağlık doğrudan ve güçlü bir şekilde siyasetten etkileniyor. Küresel sağlığın liderleri olarak bizler siyasi konuları göz ardı edemeyiz ve etmemeliyiz de. Bizim sorumluluklarımız sadece sağlık hizmetlerinin planlanması ve sunulmasıyla sınırlı değildir. Ayrıca insan hayatını ve sağlığını tehdit eden her türlü girişime karşı mücadele etmeli ve daha etkili tepki vermeliyiz."
Türkiye'nin çoğu Suriye'den olmak üzere 3 milyondan fazla sığınmacıyı misafir ettiğini anımsatan Akdağ, "DSÖ'nün de gözlemlediği gibi tüm Suriyeli misafirlerimiz aynen Türk vatandaşları gibi yüksek kaliteli sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. 2012'den bu yana 25 milyon muayene ve 930 ameliyat gerçekleştirdik. Ayrıca Türkiye'de bu sürede 220 bin Suriyeli bebek dünyaya geldi." diye konuştu.
Donör ülkelere çağrı
Akdağ, Türkiye'nin sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için kendi öz kaynaklarından 26 milyar dolar harcadığının altını çizerek, donör ülke ve kuruluşların yüksek duyarlılık göstererek daha fazla yardım edebileceğine vurgu yaptı.
Konuşmasının sonunda DSÖ Genel Direktörlüğü için bugün seçim yapılacağını anımsatan Akdağ, seçimde yarışacak her üç adaya da başarılar diledi.
Bakan Akdağ ayrıca Moldova Sağlık Bakanı Ruxanda Glavan ve Sudan Sağlık Bakanı Bahar İdris Abu Garda ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
DSÖ Genel Direktörlüğü için yapılacak seçimlerde Etiyopya'dan Tedros Adhanom, İngiltere'den David Nabarro ve Pakistan'dan Sania Nishtar yarışacak. Üç aday, 15'er dakika üye ülkelere hitap ederek destek isteyecek.
Bu arada Akdağ'ın, seçimin ardından Avrupa kıtası adına bir tebrik konuşması yapması bekleniyor.
Dünya Sağlık Örgütünün en üst karar alma organı olan asamble toplantısına, örgüt üyesi 194 ülkeden yaklaşık 3 bin 500 temsilci, uluslararası kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin yetkilileri ve birçok ülkeden sağlık bakanları katılıyor.
Dün başlayan Dünya Sağlık Asamblesi'nin 70'inci toplantısı 31 Mayıs'ta sona erecek. Seçimi kazanacak kişi, 5 yıl boyunca yürüteceği Genel Direktörlük görevine 1 Haziran'da resmen başlayacak.