Cezaevleri yine doldu: Metrekareye birkaç mahkûm
Tutuklu ve hükümlü sayısı 28 Şubat 2007 itibariyle 77 bin 425'e ulaştı. Bugüne kadar 43 afla boşalan cezaevleri, 1980 ihtilali sonrası dışında, tarihinin en kalabalık dönemini yaşıyor
Türkiye'de, son zamanlarda artan hırsızlık, gasp, cinayet gibi suçlar nedeniyle vatandaş sokağa çıkmaya korkarken, cezaevleri dolup taştı. Bugüne dek 43 af gören cezaevleri, son 10 yılın, hatta 80 ihtilali harici tarihinin en kalabalık dönemini yaşıyor.
Kamuoyunda "Rahşan affı" olarak bilinen "Şartla Salıverilme Yasası"ndan sonra 72 binden 49 bin 512'ye düşen tutuklu ve hükümlü sayısı 28 Şubat 2007 itibariyle 77 bin 425'e ulaştı.
Cezaevlerinde, 28 Şubat 2007 tarihi itibariyle 2 bin 433 çocuk, 1890 kadın, 43 bin 642 erkek tutuklu ile 90 çocuk, 858 kadın, 28 bin 512 erkek hükümlü bulunuyor. Bazı cezaevlerinde kapasitesinin iki katı tutuklu ve hükümlü buluyor.
Bayrampaşa'da 5 bin
Örneğin İstanbul'un eski cezaevlerinden biri olan ve bünyesinde "Kapalı" ve "H" tipi olmak üzere iki ayrı bölüm bulunan Bayrampaşa Cezaevi'nde toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 5 bin 200 oldu. 1880 kapasiteli Bayrampaşa Kapalı Cezaevi'nde 3 bin 816 tutuklu ve hükümlü var. 744 kapasiteli Bayrampaşa H Tipi Cezaevi'nde ise 1387 tutuklu ve hükümlü bulunuyor.
Metris Cezaevi'nden ise kapasite yeterli olmadığı için yaklaşık 500 kadar tutuklu ve hükümlü, Bayrampaşa Cezaevi'ne sevk edildi. Cezaevi yönetimi şimdilik koğuşlara ek yatak koyduruyor. Bazı cezaevlerinde ranza sayıları artırılırken, bazılarında da tek yatakta iki mahkumun kaldığı belirtiliyor.
Cezaevlerindeki sorun, yalnızca kapasitesinin üzerine çıkmış olmasından kaynaklanmıyor. Geçmiş yıllarda daha az olan tutuklu sayısı bu yıl hükümlü sayısını ikiye katlamış durumda. Bu yıl cezaevinde bulunan toplam 77 bin 425 kişinin 47 bin 965'i tutuklu, 29 bin 460'ı hükümlü. Bu da, Ceza Usul Muhakeme Kanunu'nda yapılan değişikliklerin, tutuklamaları azaltacağı yönünde yapılan eleştirilerin yerinde olmadığı sonucunu ortaya çıkardı.
Aflar çözüm olmadı
1970'ten itibaren 50-60 binlerde olan tutuklu ve hükümlü sayısı 1980 ihtilaliyle 70 bin 172 oldu. 1981'de bu rakam 79 bin 786'ya yükselirken, 1982'de 78 bin 202'ye, 1983'te 76 bin 258'e düştü. 1985'te 71 bin 230 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 1986'da 52 bin 150'ye indi. Bu sayı 1991'de 26 bin 851 oldu. 1998'da 60 bin 391 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu cezaevlerinde bu rakam bir yıl sonra yani 1999'da 67 bin 581'e yükseldi.
22 Aralık 2000'de "Şartla Salıverilme Yasası" yürürlüğe girdi. Yasa öncesinde 72 bine ulaşan tutuklu ve hükümlü sayısı tahliyelerle birlikte 49 bin 512'ye düştü.
2001'de 55 bin 609, 2002'de 59 bin 187, 2003'te 64 bin 296, 2004'te 57 bin 930, 2005'te ise 55 bin 870 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2006 ve 2007 yılında hızla yükselerek 77 bin 425'e yükseldi.
İngiltere'de sıra konusu tartışılıyor
İngiltere İçişleri Bakanlığı, cezaevlerinde oluşan aşırı kalabalık nedeniyle, hastanelerdeki gibi sıra uygulamasının hapishanelerde de uygulanması yönünde çözüm üretmiş, ancak, bu tartışmalara neden olmuştu. Hatta İçişleri Bakanlığı tarafından cezaevlerine, "çok tehlikeli ve üst üste suç işleyenler haricindekilere mümkün olduğu kadar hapis cezası vermemeye gayret edin" şeklinde genelge gönderildiği ortaya çıkmıştı.
'Politikasızlığın bir sonucu'
Doç. Dr. Adem Sözüer (İstanbul Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Öğretim Üyesi):
"Bu, son 20 yıldır uygulanan suç ile ceza politikasızlığının bir sonucudur. Geçmiş yıllarda suç işleyeni caydırmamış, af çıkararak suça itmişiz. Otomatik aflarla her suçun yüzde 40'ını affederek herhangi bir kontrole tabi tutmadan başıboş bırakmışsanız sonuç elbette ki bu olacaktır.
Bir de tutuklu sayısı, hükümlüden fazla. Asıl eleştirilmesi gereken bu. Suçun önlenmesi için Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nu günümüz şartlarına uydurmamız gerekir. Yani, suçun işlenmeden önlenmesine ilişkin kanunumuz eksik. Ayrıca, 'Kişiyi cezaevine koymadan nasıl yargılayabilirim?' düşüncesiyle adli kontrol sistemini etkili bir şekilde uygulamaya koymamız lazım.
Adalet sistemini hızlı işletmek için hâkim ve savcı sayısını artırmak gerekir. Yeni kanunun birtakım sıkıntılar nedeniyle uygulanmamasından kaynaklanan sorun da var. Cezalar çok ağır, ama tutuklamalara çok fazla başvuruluyor."