Bankacılık yasasında değişen bir şey yok: Medya patronları banka sahibi olabilecek
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Kredi Kuruluşları Kanun Tasarısı Taslağı ile finansal holding şirketlerinin de kanun kapsamına alındığını bildirdi.
Şener, Bankalar Yasası'nda yapılacak değişiklikleri içeren Kredi Kuruluşları Kanun Tasarısı Taslağını Başbakanlık'ta düzenlediği bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı.
Abdüllatif Şener, Bankalar Kanunu'nda yapılacak düzenlemelerin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) verilen niyet mektubunda yer aldığını hatırlatarak, bu nedenle belli bir süre içinde söz konusu düzenlemenin Bakanlar Kurulu ve Meclis'e intikalinin gerektiğini vurguladı.
Kendisine daha önce temel ilkelerle ilgili, dün de yeni taslak metnin intikal ettirildiğini kaydeden Şener, yeni taslağın da kesin olmadığını ve bu metnin de geniş bir şekilde tartışılacağını anlattı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile ilgili kuruluşlar arasındaki görüşmelerden sonra son şeklini alacak taslağın kendilerine intikal edeceğini, son bir çalışmanın ardından da Bakanlar Kurulu'na gönderileceğini ifade etti.
DAHA ETKİN BİR İŞLEYİŞ AMAÇLANIYOR
Daha sonra geçici maddeler hariç 191 maddeden oluşan Kredi Kuruluşları Kanun Tasarısı Taslağı hakkında bilgi veren Şener, yeni düzenleme ile ''Piyasanın daha etkin işleyişinin sağlanması, mevcut Kanunun AB direktifleri ve uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi ve daha sistematik bir yapı kurulmasının'' amaçlandığını bildirdi.
Yeni düzenlemenin hazırlanmasında yararlanılan kaynakları da, Bankalar, Sermaye Piyasası, Türk Ticaret ve Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunlar ile AB dokümanları, başta Avusturya, Almanya, Hollanda, Belçika ve İsviçre bankacılık mevzuatı olmak üzere AB ülkeleri kanunları, IMF, Dünya Bankası, OECD ve benzeri uluslararası otoritelerce kabul edilen ilkeler ve uluslararası standartlar olarak sıralayan Şener, taslak hazırlanırken içtiatlar, plan ve programlar ile kurumsal ve bireysel görüşlerden da faydalanıldığını söyledi.
HOLDİNG ŞİRKETLERİ DE KAPSAMDA
Şener, 3. gözden geçirmesi planlama aşamasında olan taslak ile 4389 Sayılı Bankalar Kanunu'na getirilmesi öngörülen yenilikler hakkında bilgi verirken de, genel hükümlerle bağlantılı olarak önce bu kanunla kapsamın belirlendiğine dikkat çekti.
Düzenleme kapsamına giren kuruluşları, ''Bankalar, özel finans kurumları, kalkınma ve yatırım bankalarına ilave olarak finansal holding şirketleri'' olarak sayan Şener, finansal holding şirketlerinin ilk kez düzenleme kapsamına alındığını belirterek, şöyle konuştu: ''Kanuna göre, finansal holding şirketi, 'Münhasıran kredi kuruluşları ile finansal kuruluşlara iştirak etmek amacıyla kurulan ve iştiraklerinden en az biri kredi kuruluşu veya kurumu denetimine tabi finansal kuruluş olan holding şirketine denir.' Demekki kapsam olarak finansal holding şirketleri kanunun kapsamı içinde tanımlanmıştır. Ayrıca finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri hakkında düzenleme yapma ve denetim yetkisi kurum tarafından üstlenilmiştir. Bu son saydıklarımız şu an Hazine yetkisi dahilindedir.''
İZİN
Mevcut uygulamalarda ihtiyaç duyulan tanımların tamamına taslakta yer verilerek, metnin izlenmesinin kolay, daha açık ve uygulanabilir hale getirildiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı, faaliyet konuları taslakta yer alan kuruluşların izin almak kaydıyla gerçekleştirebilecekleri faaliyet konularının da açık bir şekilde sıralandığını vurguladı.
Şener, söz konusu faaliyetlerin denetimin bir parçası haline getirildiğini, kanunda tek tek kapsamdaki kuruluşların hangi faaliyetleri yapacakları sayıldığı ve bunların tamamının denetimin bir parçasına dönüştürüldüğünü ifade etti.
Kanun kapsamındaki kuruluşların kuruluş ve faaliyetlerine verilecek izinlerin daha açık, kapsamlı ve denetimin bir parçası olacak şekilde tasarlandığını da belirten Şener, şöyle devam etti: ''Türkiye'de bir banka, ÖFK, kalkınma ve yatırım bankası ve finansal holding şirketi kurabilmenin şartları etkin denetime yardımcı olacak ve uluslararası standartlar ile daha uyumlu olacak şekilde geliştirilmiştir.
İzin işlemleri, kurumsal yönetim ilkeleri ve koruyucu hükümler ile ilişkilendirilerek, AB direktifleri ile uyumlu hale getirilmiştir. Yani izin işlemleri hem kanun kapsamındaki kuruluşları içeriyor hem de bunların faaliyetlerini içeriyor.''
(aa)