17 yeni üniversite?

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 21 Mart 2007 15:36, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

abbas güçlü

Hükümetin yeni üniversiteler açma konusundaki kararlılığı takdire şayan. YÖK'ün, yükseköğretimin geleceğine yönelik hiçbir program ortaya koymadan her teklife karşı çıkması da acizliğin bir ifadesi.

Madalyonun görünen yüzünde bunlar var. Peki ya ardında yatan gerçekler ne? Yeni üniversiteler seçim üniversiteleri mi, yoksa Türkiye'nin bir ihtiyacı mı? Geçen aylarda kurulan 10 yeni üniversiteye önce hayır diyen YÖK, şimdi ne değişti de rektör atamaya hazırlanıyor? Peki, yeni cumhurbaşkanıyla birlikte 17 üniversiteye de kayıtsız şartsız yine hayır mı diyecek yoksa anında çark edip emriniz mi olur diyecek? En önemlisi de AKP, bürokrasinin her alanında sürdürdüğü kadrolaşmasını üniversitelere de yayar mı?..

Genç nüfusun yoğunluğu ve yükseköğretimdeki okullaşma oranının düşüklüğü nedeniyle yeni üniversiteler mutlaka düşünülmelidir. Ama bu görev, hükümetten çok YÖK'e düşüyor. Çünkü Anayasa bu görevi onlara veriyor. Ama bu konular YÖK'ün umurunda değil. Adı var kendi yok konuma geldiği için de bu boşluğu hükümet doldurmaya çalışıyor. Hem de abartılı bir şekilde...

AKP iktidarının göreve geldiği ilk günden bu yana üniversitelere farklı bir gözle baktığı kesin. Amaç, ilimden, bilimden ve gençlerden çok, kadrolaşma. Hazırlanan yasa taslakları ve bir yılda 27 yeni üniversite açma girişimi bunun en açık göstergesi.

Türkiye'nin daha fazla üniversiteye ihtiyacı olduğu kesin. Ama bu bir plan program çerçevesinde olmalı ve zamana yayılmalıdır. Yani fabrikasyon olmamalıdır. Bir üniversitenin oturması için ortalama 50 yıl gerekir. Üniversitelerimizin çoğu daha emekleme döneminde. Dahası, 26 bin öğretim açığı varken, binayı diktiniz, öğrenciyi buldunuz, laboratuvarları kurdunuz hoca nerede?

Her şeyden önemlisi de üniversite ne bir iş kapısı ne de kentleri kurtaracak bir yatırım. İlçeleri kent yapmaya benzemez. Bir tabela ve bir rektör ve birkaç fakülteyle üniversite kurulmaz. Bir kentin üniversiteye hazır ve hak eder hale gelmesi onlarca yıl gerektirir...

Konuyla ilgili çok yoğun eleştiriler geliyor. İşte onlardan biri:

"Türkiye'de kulağa hoş gelen bir hedef ve biraz da siyasi popülizmle her ilde üniversite kurulması amaçlanıyor. 1992'de 22 üniversite, geçen yıl 15 ve önümüzdeki süreçte de 17 üniversite kurulması planlanıyor. Ve öyle görülüyor ki bu üniversiteler tabeladan ibaret illerin emrine verilen tüketim merkezleri olacak. Yani, şehirlere fabrika kuramayan, istihdam yaratamayan hükümetler üniversite kurarak hem şehirleri iktisadi olarak kalkındıracak(?), hem de hayal ve umut avcılığıyla gençleri sömürüp 4-5 yıl oyalayacak...

Birçok üniversitenin finans, hoca, kampus vs. gibi sorunları varken yeni üniversite kurmak bu ülkeye ne kazandırır? Ben gençlere üzülüyorum. Üniversite okuyup iş sahibi olacaklarını zannediyorlar. Oysa, sanayi ve teknolojik gelişme ile istihdam olmadan üniversite adama iş sağlamaz. Ne kadar üniversite açılırsa o kadar sınav artıyor... Bu artık bir denklem haline geldi. Üniversite sayısı azaltılır, üniversiteye yönelim yerine, mesleki eğitime yönlendirme (tabii adam gibi mesleki eğitim ve istihdam olanakları sağlanarak...) yapılırsa sınavlar azalır gibime geliyor.

Ben, hükümetin rektör atayarak kadrolaşma isteğini yazmaya gerek bile duymadım, o açık zaten... Ama, üniversite kurmanın sosyopolitik ve ekonomik nedenleri bunlar gibime geliyor. ABD'de her ilde üniversite mi var? Ya da o kadar kültürlü bir millet miyiz? Var olanlar ihtiyaca cevap vermiyor mu?.."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber