Kirli havuz ve denizden gözümüze mikrop bulaşabilir
Medicana Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Görevlisi Yaşar: Eğer hijyenik bir havuzda yüzmüyor veya kirli bir denize giriyor isek çok kolaylıkla gözümüze mikroplar bulaşabilir. Bu nedenle kesinlikle temizliğinden emin olmadığımız sularda serinlememeliyiz
Medicana Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Görevlisi Özgür Yaşar, "Eğer hijyenik bir havuzda yüzmüyor veya kirli bir denize giriyor isek çok kolaylıkla gözümüze mikroplar bulaşabilir. Bu nedenle kesinlikle temizliğinden emin olmadığımız sularda serinlememeliyiz." ifadelerini kullandı.
Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada yüzmenin gözlere etkisi hakkında uyarılarda bulundu.
Yüzerken göze mikropların bulaşabileceğine işaret eden Yaşar, "Eğer hijyenik bir havuzda yüzmüyor veya kirli bir denize giriyor isek çok kolaylıkla gözümüze mikroplar bulaşabilir. Bu nedenle kesinlikle temizliğinden emin olmadığımız sularda serinlememeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Göz hastalıklarında hemen tedaviye başlamak önemli"
Dr. Öğretim Görevlisi Yaşar, kızarıklık, batma, çapaklanma gibi belirtiler başladığında öncelikle yüzün bol temiz su ile yıkanması gerektiğinin önemine değinerek, şunları kaydetti:
"Her gün afiyetle içtiğimiz ılık siyah çayın suyu ile göz çevresinin pansumanını yapabiliriz. Temiz bir pamuğu ılıtılmış siyah çayın demi ile ıslatarak göz çevremizi bu pamukla silebiliriz. Siyah çayın antimikrobial özellikleri hastalığı tedavi etmekte veya kontrol altına almakta bize yardımcı olur. Bunun yanında temiz bir suya konulmuş birkaç damla bebe şampuanı da aynı görevi görebilir. Doktora gidene kadar bu yöntemlerle hastalığın ilerlemesini kontrol altına alabiliriz."
Kontakt lens ile asla ve asla deniz veya havuza girilmemesi gerektiğine işaret eden Yaşar, bu durumun göze mikrop bulaşmasını birkaç kat kolaylaştıracağını vurguladı.
Yaşar, eğer lenslerle havuza girildiyse, lensleri çıkartıp lens solüsyonu ile gözlerin yıkanması gerektiğine dikkati çekerek, "Lenslerimizi de yine lens solüsyonu ile güzelce yıkayıp yine lens solüsyonlu bir kabın içerisinde bir müddet bırakmalıyız. Eğer konjonktivit bulguları başlar ise o zaman yukarıda bahsettiğimiz siyah çay veya bebe şampuanı ile göz çevresi temizliğine başlayıp en kısa sürede göz hekimimize başvurmalıyız." yorumunu yaptı.
Havuzda hiç mikrop olmadan da havuz hijyeni için kullanılan klor ve ilaç seviyelerinin de gözde rahatsızlığa neden olabileceğini belirten Yaşar, şu bilgileri verdi:
"Kontrolleri iyi yapılmayan veya bilinçsizce bakım yapılan yüzme havuzları gözde kimyasal tahrişe yol açabilmektedir. Bu nedenle eğer yüzdükten hemen sonra gözlerimizde yanma kızarıklık ve batma hissediyorsak bolca temiz su ile gözlerimizi yıkamalıyız. Ardından doktora ulaşana kadar eczaneden gözyaşı damlası alarak gözümüze günde en az 4 defa damlatabiliriz. Bu önlemler ile göz hekimimize ulaşana kadar durumun daha fazla ilerlemesini engelleyebiliriz. Kısacası yüzmek sağlığımıza faydalıdır. Bolca bilinçli yüzün ve mümkünse yüz üstü yüzün... Yüz üstü yüzmek omurgamıza ve sağlığımıza daha faydalıdır. Ama bu keyifli aktiviteyi yaparken de yukarıda bahsettiklerimize dikkat ederek göz sağlığınızı ihmal etmeyin."
- "Belirtiler tedavi gecikirse artarak devam edebiliyor"
Verilen bilgiye göre, göz organının mikroplarla kontamine olarak enfekte olmasına konjonktivit deniliyor. Konjonktivit genellikle bakterilere, virüslere veya mantarlara bağlı oluşuyor. Konjonktivit tedavisi mümkün bir göz hastalığı. Günümüzdeki yeterli antibiotik ve antiinflamatuar ajanlar bu durumun tedavisinde bir hayli etkili. Genellikle mikroplarla karşılaştıktan sonra bir iki gün içerisinde gözde kızarıklık, batma, sulanma, çapaklanma ve yanma gibi belirtiler başlıyor. Bu belirtiler eğer tedavi gecikirse artarak devam edebiliyor.