Erdoğan, öğretmen atama töreninde konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eğitimin siyasallaşmasının en büyük tehlikelerden biri olduğuna işaret ederek, "Eğer bugün Güneydoğu, Doğu, Orta Anadolu, Karadeniz'den üniversiteye giriş sınavlarında derece yapan yavrularımız çıkıyorsa işte bu bu değişimin ilk adımlarıdır. Bunu böyle görmek lazım" dedi. Öğretmen, doktor ve hemşire atamalarında siyasi tartışmalar ve haksız uygulamaların AK Parti iktidarıyla birlikte tarihe karıştığına vurgu yapan Başbakan Erdoğan, "Geçmişte 'Hamili kart
yakınımdır, gereği yapıla' tarzı uygulamalara çok şahit olduk ama hamd olsun ceplerimizde artık bu kartlar yok. Bunlarla dolaşmıyoruz. Bunlar tarihte kaldı. Bunu yapanlar şimdi bize çamur atmaya çalışıyorlar. Atacağınız bu çamurlar tutmaz. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz" diye konuştu. Erdoğan, hiçbir milletvekilinin bakanlara 'Benim yeğenimi, yakınımı şuraya yerleştirin' demediğini belirterek, "Bunu ispat ettiğiniz zaman karşısında ilk bulacağı kişi Başbakan Tayyip Erdoğan olarak benim. Bu kadar açık
söylüyorum. Çünkü adalet anlayışımızın gereği budur" şeklinde konuştu.
Erdoğan, meslek liselerinin mutlaka geliştirilmesi gerektiğini de ifade ederek, "Meslek liselerinin hem eğitim sistemimiz hem de iş hayatımız içindeki konumu hayati derecede önemli bir hal almıştır. Türkiye'nin güçlü bir kalkınma hamlesi yapabilmesi için meslek liselerinin sistem içindeki konumunun geliştirilmesi şarttır" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen 20 bin öğretmen adayının atama törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, bilgisayarla yapılacak atama işlemi sonucunda 20 bin öğretmenin Anadolu'nun dört bir köşesinde eğitim neferi olarak yerini alacağını ve millete hizmetlerin en ulvisi ve anlamlısı olan eğitim hizmetini ulaştıracağını kaydetti. Bütün öğretmenleri kutsal hizmet kervanına katılmasından dolayı tebrik ettiğini belirten Erdoğan,
Türkiye'de anaokulundan üniversiteye yaklaşık 19 milyon öğrenci bulunduğunu, dünyanın diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunu hatırlattı. Dünyadaki pek çok ülkenin nüfusunun Türkiye'nin öğrenci sayısı kadar olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, genç nüfusun Türkiye için en büyük zenginlik, kalkınma ve refah kaynağı olduğunu vurguladı. Bu potansiyeli harekete geçirebilmek için dinamik, yenilikçi, yaygın ve modern bir eğitim sistemine sahip olunması gerektiğinin altını
çizen Başbakan Erdoğan, eğitim sistemini büyüyen ekonomiye paralel bir şekilde geliştirmenin büyük önem taşıdığını bildirdi.
'MESLEK LİSESİ' VURGUSU
Erdoğan, donanımlı gençler yetiştirilmesi gerektiğine işaret ederek, hem Türk içerisinde hem de dünya genelinde acımasız bir rekabet ortamının mevcut olduğunu kaydetti. Her bir gencin okulunu bitirip çalışma hayatına adımını attığında bu acımasız rekabet ortamıyla yüzleştiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, bu rekabet ortamında hayatta kalabilmek için son derece donanımlı, eğitimli, birikimli ve tecrübeli bir nesil yetiştirilmesi gerektiğini söyledi. Büyüyen ve gelişen ekonomiye gerekli gücünü sağlamak
için çalıştıklarını belirten Başbakan Erdoğan, Anadolu'da işadamlarının sürekli eleman sıkıntısından yakındığını hatırlattı. Erdoğan, bazılarının 'işsizlik'ten söz ettiğini ancak işadamlarının da 'nitelikli eleman aradığını' belirterek, konuşmasında meslek liseleriyle ilgili şu mesajları verdi:
"Artık durum bu. Bu kadar yüksek işsizlik oranı var, bu kadar dinamik işgücümüz var ama nitelikli eleman sıkıntısı çekiyoruz. Neden? Çünkü yetişmiş işgücümüz, yetişmiş ara eleman potansiyelimizde bir sıkıntı var. Şirketler ne iş olsa yaparım tarzı elemanlar artık aramıyorlar. Dünyayı takip eden, gelişmeleri takip eden, teknolojiyi, yenilikleri takip eden elemanlara ihtiyaç duyuyorlar. İşte eğitim sistemimizin ekonomimizin bu gereği görmesi, bu gerçeğe göre kendini yenilemesi ve geliştirmesi artık elzem
hale gelmiştir. Meslek liselerinin hem eğitim sistemimiz, hem de iş hayatımız içindeki konumu hayati derecede önemli bir hal almıştır. Türkiye'nin güçlü bir kalkınma hamlesi yapabilmesi için meslek liselerinin sistem içindeki konumunun geliştirilmesi şarttır, kaçınılmazdır."
"EĞİTİMİN SİYASALLAŞMASI EN BÜYÜK TEHLİKE"
Başbakan Erdoğan, eğitim sisteminin dünyadaki gelişmelere, yeniliklere, ilerlemelere diğer her alandan daha fazla açık, daha fazla uyumlu hale gelmek zorunda olduğuna vurgu yaparak, "Eğitimde değişime ve gelişime direnmek hayatın kendisine direnmek anlamına gelir. Bunun altını çiziyorum. Ancak, bakıyorsunuz eğitim sürecinin bir noktasında ideolojik, on yıllar öncesine takılıp kalmış, kendisini yenileyememiş bir zihniyet ortaya çıkabiliyor. Bizim inancımız eğitimin siyasallaşmasının en büyük tehlikelerden
biri olduğudur. Bu yüzden, hükümetimizin en önemli önceliklerinden biri eğitim sistemimizi çağdaş normlara ve dünyanın gelişmiş sistemlerine uydurmak olmuştur. Eğer bugün Güneydoğu, Doğu, Orta Anadolu, Karadeniz'den üniversiteye giriş sınavlarında derece yapan yavrularımız çıkıyorsa işte bu bu değişimin ilk adımlarıdır. Bunu böyle görmek lazım" diye konuştu.
"TORPİL TARİHE KARIŞTydn diğer ülkelerle kıyaslI"
Eskiden öğretmen, doktor ve hemşire atamalarının hep siyasi tartışmalara ve haksız uygulamalara sahne olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde objektif kriterlerin esas olduğu, bilgisayarla yapılan atamaların hakkaniyeti en üst düzeyde ortaya koyduğunu bildirdi. Erdoğan, "Suistimal, kayırma, partizanlık son bulmuştur. Bizim kitabımızda bu ifadelere yer yok. Bu böyle bilinmeli" dedi. Eskiden 'Hamili kart yakınımdır, gereği yapıla' tarzı uygulamalara çok şahit olduklarını ancak
bunların artık tarihe karıştığını belirten Başbakan Erdoğan, "Hamd olsun ceplerimizde artık bu kartlar yok. Bunlarla dolaşmıyoruz. Bunlar tarihte kaldı. Bunu yapanlar şimdi bize çamur atmaya çalışıyorlar. Atacağınız bu çamurlar tutmaz. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz. Bu bir gerçektir" diye tepki gösterdi.
Erdoğan, şu ana kadar eğitim hizmetleri için 270 bin atama yapıldığını, bugün yapılan atamalarla birlikte bu sayının 290 bine yükseldiğini belirterek, tüm atamaların objektif kriterleri gözeterek, tamamen bilgisayar ortamında yapıldığını söyledi. Erdoğan, Anadolu'da bu konuda karşılaştığı şikayetlerle ilgili de şunları söyledi:
"Anadolu'da gittiğimiz yerlerde bazen anneler yanımıza geliyor. 'Benim kızım KPSS'de şu kadar puan aldı ama benim kızım giremedi. Benim kızımdan daha düşük olanlar girdi' diyor. Anacığım, teyzeciğim bir yanlışlık var. Bunun kategorisi farklıdır, bundan olmuştur veya senin kızının girdiği branş farklıdır. Ama anlamıyor. Ona diyorlar ki 'Burada dayısı olanlar, torpili olanlar alınıyor. Seninki alınmıyor'. Hiçbir milletvekili arkadaşım bakanlarıma veya bakanıma 'Benim yeğenimi, benim filancamı şuraya
yerleştirin' diyemez. Bunu ispat ettiğiniz zaman karşısında ilk bulacağı kişi Başbakan Tayyip Erdoğan olarak benim. Bu kadar açık söylüyorum. Çünkü adalet anlayışımızın gereği budur."
"DEVLETİ YÖNETİRKEN EKSİKLERİMİZİ GÖRÜYOR, KENDİMİZİ YETİŞTİRİYORUZ"
Eğitime verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak kamu atamalarında kadroların yüzde 50'sini milli eğitime ayırdıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, açığı kapatmak için çalıştıklarını söyledi. Genç bir kuşağın arkadan geldiğini, bu açığı kapatmak için çalışmalara aynı hızla devam edeceklerini belirten Erdoğan, artık Milli Eğitim Bakanlığı'nın sağa sola başvurmadan TOKİ ile anlaşarak eksik olan yerlerde okul yaptıracağını bildirdi. Böylece Milli Eğitim'in okul açığının kapatılmış olacağını ifade eden Erdoğan,
modern eğitimi bütün okullarda yüzde yüz oranında yerleştireceklerini kaydetti. Öğretmenlerin bu mesleğe sadece 'ekmek kapısı, memuriyet imkanı, iş imkanı' olarak bakmadıklarına inandığının altını çizen Erdoğan, öğretmenlere şu nasihatlarda bulundu:
"Yarın sınıflarınızda hitap edeceğiniz öğrenciler bu ülkenin geleceğini oluşturacaklar. Unutmayın ki o çocukların gözlerindeki ışık sizlere yol gösterecek. Sizlerin gözlerindeki ışık, o çocuklarımızın yarınlarını aydınlatacak. Sizler gayretlerinizle bu ülkenin yarınlarını şekillendireceksiniz. Öğretirken aynı zamanda da öğreneceksiniz. Öğrencilerinizi yetiştirirydn diğer ülkelerle kıyaslken sizler de kendinizi geliştireceksiniz. Biz aynı şeyleri devleti yönetirken görüyoruz. Devleti yönetirken her geçen
gün eksiklerimizi görüyor, kendimizi yetiştiriyoruz. Kendimizi geliştiriyor, kendimizi değiştiriyor, kendimizi dönüştürüyoruz. Eğer bunu yapmasak 30 yıl, 40 yıl önceki noktada kalsak ülkemiz yerle yeksandır. Diplomalarınızı aldığınız zaman eğitim süreci bitmiyor. Tam tersine gerçek manada eğitim süreciniz şimdi başlıyor. Tüm gelişmeleri yakından takip etmek, kendinizi her an yenilemek gibi bir sorumluluğunuz var. Bunu başardığınızda yarının Türkiye'si açısından sizlere minnettar kalacağız."
ERDOĞAN "YA BİSMİLLAH" DİYEREK ATAMALARI BAŞLATTI
Erdoğan, eğitimin ekonomi arasında bir ilişkinin söz konusu olduğunu ancak eğitimin sadece ekonomik kaygılar gözeterek yapılamayacağını kaydetti. Türkiye'nin ekonomik büyümesinde olduğu kadar, huzur ortamının oluşmasında tarih, kültür, aile yapısının muhafazasında, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesinde, sağlıklı bir toplumsal yapının oluşmasında eğitimin en öncelikli role sahip olduğunu söyledi. Gelişmiş bir demokrasi, temel hak ve özgürlüklere saygılı bir nesil, yaşanabilir kentler,
korunmuş, sağlıklı bir çevre, sorumluluk ve vicdan sahibi ahlaklı bireylerin öğretmenlerin ellerinde yetişeceğini vurgulayan Erdoğan, tüm öğretmenlerden sorumluluklarının farkında olmasını istedi.
Eğitim camiasına "Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün muassır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma hedefine sizler bir nesil hazırlayacaksınız. Bu neslin hazırlanmasını doğrusu çok önemsiyorum" diye seslenen Başbakan Erdoğan, hükümet olarak eğitim alanındaki sorunların çözümü için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini söyledi. Erdoğan, eğitimin altyapısını güçlendirmek için son 4.5 yılda yapılanlara yenilerini ekleyeceklerini ve milli eğitime sağladıkları imkanları arttırarak devam
edeceklerini de sözlerine ekledi.
Erdoğan, "Öğretmenler için göreve ya Allah bismillah deyip başlayacakları yerlerin hayırlı olmasını diliyorum" diyerek 20 bin öğretmen ataması için start verdi. Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevapsız bırakan Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Başbakanlık Merkez Bina'ya yürüyerek gitti. Erdoğan'a Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de eşlik etti.