Sendika yönetim kurulu üyeliği sona eren memur, hangi kadroya atanır?
Danıştay İkinci Dairesi, sendika yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan memurun aylıksız izin sonrası göreve dönüşünde eski görevine veya eşdeğer bir göreve atanması gerektiğine hükmetti.
Dava konusu olayda; Şube Müdürü olarak görev yapmakta olan memur sendika yönetim kurulu üyeliği için aylıksız izni sona ermesi ile birlikte atanmak için yapmış olduğu başvuru üzerine Mühendis olarak ataması yapılmıştır.
Davacının idare mahkemesi nezdinde açtığı davada; idarenin kişiyi başka bir göreve atamasında kadro, ihtiyaç ve hizmet gerekleri dikkate alınarak 4688 sayılı Kanunla tanınan takdir yetkisi çerçevesinde mühendis olarak atanmasında hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu karar, Danıştay İkinci Dairesi tarafından da onanmıştır.
Davacının karar düzeltme başvurusu sonrasında durumun yeniden incelenmesi sonucunda; 4688 sayılı Kanununa göre davacı gibi Sendika yöneticiliği nedeniyle ücretsiz izinli sayılanların bu görevlerinin sona ermesi üzerine eski görevlerine ya da uygun bir göreve atanmalarının olduğu, davacının, kesintisiz olarak yürüttüğü sendika yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi üzerine yapmış olduğu başvuru sonucunda kazanılmış hak aylık derecesi korunarak eski görevi olan şube müdürü kadrosuna ya da eşdeğeri niteliğindeki bir göreve atanması gerekirken mühendis kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmeyerek İdare Mahkemesi kararını iptal etmiştir.
T.C.
DANIŞTAY
İkinci Daire
Esas No: 2018/2767
Karar No: 2018/5987
Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davacı) : ... adına Türkiye ... Sendikası
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : Orman Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. ...
İsteğin Özeti : Ankara 17. İdare Mahkemesi'nce verilen 14/12/2016 günlü, E:2016/3035, K:2016/4807 sayılı kararın onanmasına dair Danıştay İkinci Dairesi'nin 19/03/2018 günlü, E:2017/1139, K:2018/1720 sayılı kararının, davacı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Saliha Aksoy
Düşüncesi : Karar düzeltme istemi kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; Orman ve Köy İşleri Genel Müdürlüğü Kooperatif Daire Başkanlığı'nda Şube Müdürü olarak görev yapmakta iken ... Sendikası yönetim kurulu üyeliğine seçilen davacının, sendika yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi üzerine görevine atanmak için yapmış olduğu başvuru üzerine Mühendis olarak atanmasına ilişkin 10/03/2014 günlü, 0845 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
Danıştay İkinci Dairesi'nin 29/12/2015 günlü, E:2015/5539, K:2015/10960 sayılı bozma kararına uyularak verilen Ankara 17. İdare Mahkemesi'nin 14/12/2016 günlü E:2016/3035, K:2016/4807 sayılı kararıyla; 4688 sayılı Yasanın 18. Maddesinin 9. Fıkrasında, söz konusu sendika yöneticilerinin talepte bulunmaları halinde aylıksız izne ayrılabilecekleri düzenlemesine yer verildiği, bu kimselerin herhangi bir nedenle sendika veya konfederasyon organlarındaki görevlerinden ayrılmaları halinde ve usulüne uygun olarak idareye başvurmaları durumunda, kamu işvereni tarafından atanmalarının zorunlu olduğu belirtilmiş ise de; ilgililerin eski görevlerine ya da uygun diğer bir göreve atanmaları konusunda idareye takdir hakkı tanınmış olduğu ve idarenin bu konuda belli bir yönde işlem tesisine yargı yerince zorlanamayacağı, davacının aylıksız izine ayrıldığı tarihte şube müdürü kadrosunda bulunmasına karşın, iznin devam ettiği süre içerisinde 17/07/2002 tarihli işlem ile unvan değişikliği yapılmak suretiyle şube müdürlüğünden mühendis kadrosuna atamasının yapıldığı ve anılan bu işleme karşı davacı tarafından açılmış olan bir iptal davasının bulunmadığı, bu haliyle davacının izinli olduğu dönemde mühendis kadrosunda bulunması ve izin dönüşü idareye yaptığı başvuru sonucu kadro, ihtiyaç ve hizmet gerekleri dikkate alınarak 4688 sayılı Kanun'da tanınan takdir yetkisi çerçevesinde mühendis olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacının anılan karara karşı yapmış olduğu temyiz başvurusu, Danıştay İkinci Dairesi'nin 19/03/2018 günlü, E:2017/1139, K:2018/1720 sayılı kararı ile reddedilmiş ve Mahkeme kararı onanmıştır.
Davacı, karar düzeltme istemi kabul edilmek suretiyle İdare Mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanunu'nun düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 54. Maddesinin 1/c fıkrasına uygun bulunduğundan karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İkinci Dairesi'nin 19/03/2018 günlü, E:2017/1139, K:2018/1720 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi.
Dava, şube müdürü olarak görev yapmakta iken sendika yönetim kurulu üyeliğine seçilen davacının, sendika yönetim kurulu üyeliği görevi sona ermesi üzerine eski görevine atanmak için yapmış olduğu başvuru üzerine mühendis olarak atanmasına ilişkin 10/03/2014 tarih ve 0845 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun ''Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi '' başlıklı 18. Maddesi, 9. Fıkrasında ''Aylıksız izinli sayılanlardan herhangi bir nedenle sendika veya konfederasyon organlarındaki görevlerinden ayrılanlar, görevlerinin son bulması tarihinden itibaren otuz gün içinde ayrıldıkları kurum ve kuruluşa yazılı müracaat etmeleri durumunda, kamu işvereni bu kimseleri otuz gün içinde eski görevlerine ya da uygun diğer bir göreve atamak zorundadır. Otuz gün içinde görevlerine başlamak için başvurmayanlar görevlerinden çekilmiş sayılırlar.'' kuralına yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden. Orman ve Köy İşleri Genel Müdürlüğü, Kooperatif Daire Başkanlığı Şube Müdürü iken, ... Sen Yönetim Kurulu'nda görev alması nedeniyle 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun'un 18. Maddesi uyarınca davalı idarenin 18/02/2011 günlü, 123 sayılı olurları ile aylıksız izinli sayılan davacının, Sendika Yönetim Kurulu üyeliğinin sona ermesi üzerine 11/02/2014 tarihli dilekçesi ile göreve iadesini talep ettiği, ancak davalı idarece 4688 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. Maddesi gereğince mühendis olarak atamasının yapılması üzere bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 4688 sayılı Yasa'nın 18 inci maddesinin 9 uncu fıkrasında, davacı gibi Sendika yöneticiliği nedeniyle ücretsiz izinli sayılanların bu görevlerinin sona ermesi üzerine eski görevlerine ya da uygun bir göreve atanmaları zorunlu kılınmış olup, Orman ve Köyişleri Genel Müdürlüğü Kooperatifler Daire Başkanlığı'nda şube müdürü olarak görev yapmakta iken 12/09/2001 tarihli Bakanlık oluru ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikası Kanunu'nun 18. Maddesi kapsamında aylıksız izne ayrılan davacının, kesintisiz olarak yürüttüğü sendika yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi üzerine yapmış olduğu başvuru sonucunda kazanılmış hak aylık derecesi korunarak eski görevi olan şube müdürü kadrosunun eşdeğeri niteliğindeki bir göreve atanması gerekirken mühendis kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 17. İdare Mahkemesi'nin 14/12/2016 günlü, E:2016/3035, K:2016/4807 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. Maddesi 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. Fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 01/11/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. Maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.