Danıştay'dan Diş Tedavisi İle İlgili Önemli Karar
Danıştay, diş tedavisine ilişkin önemli bir karar verdi. Kararda, 90 gün boyunca Devlet kurumlarında tedavi imkanı bulunamadığı için özel sağlık kuruluşlarında tedavi yolunu seçen memura, diş tedavisi için yapılan tüm masrafların Bütçe Uygulama Talimatındaki asgari miktarlar üzerinden değil, Diş Hekimlerinin Yapacakları Muayene ve Tedavilere Uygulanacak Ücretlerin Asgari Hadleri Hakkında Tebliği ekindeki miktarlar üzerinden ödenmesi gerektiği belirtildi.
Danıştay, özel sağlık kurumunda yapılan diş tedavisi masraflarının ödenmesini düzenleyen 2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının ilgili maddesini iptal etti.
Ankara da bir öğretmen, sevkli gittiği özel sağlık kurumunda yapılan diş tedavisine ilişkin ücretin eksik ödenmesine dair işlemin dayanağı olan 2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı nın ilgili maddesinin iptali ve kendisine eksik ödenen 4 bin 474 YTL diş tedavi giderinin yasal faiziyle ödenmesi istemiyle Danıştayda dava açtı.
Danıştay 2. Dairesi, 2005-4 sayılı Bütçe Uygulama Talimatı nın söz konusu maddesini iptal ederek, davacıya eksik ödenen 4 bin 474 YTL lik diş tedavi tutarının davanın açıldığı 8 Mart 2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı Milli Eğitim ve Maliye bakanlıklarınca davacıya ödenmesine karar verdi. Dairenin kararında, davacı öğretmenin, diş tedavisinde Bütçe Uygulama Talimatı nın ilgili hükümlerinin uygulandığı, Diş Hekimlerinin Yapacakları Muayene ve Tedavilere Uygulanacak Ücretlerin Asgari Hadleri Hakkında Tebliği ekinde yer alan asgari tedavi ücretleri baz alınarak, hesaplanan toplam 4 bin 799 YTL fatura bedelinin davacı öğretmen tarafından ödendiği belirtildi. Kararda, dava konusu düzenleyici işlem ve ödemelere ilişkin cetvel düzenlenirken hangi bilgi ve belgelere dayanıldığı, ne gibi teknik veri ve yöntemlerin baz alındığı yönünde davalı Maliye Bakanlığına sorulan sorulara cevaben, teknik bir değerlendirmeye dayalı herhangi bir veri sunulmadığının anlaşıldığı kaydedildi.
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler gereği uluslararası sözleşme hükümlerine taraf olan Türkiye nin, sağlığa duyulan ihtiyaçları ve kullanılabilir kaynakları göz önüne alarak, uygun nitelikteki sağlık hizmetlerinden adil ve standartlara uygun bir şekilde herkesin yararlanmasını sağlayacak uygun önlemleri almasının zorunlu olduğu vurgulanan kararda, Anayasa'daki sosyal hukuk devleti ilkesinin de bireylerin refah, huzur ve mutluluğunun sağlanmasını gerekli kıldığı belirtildi.
Yine Anayasa da, İnsanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlamaya çalışmanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı anımsatılan kararda, bu kapsam içinde; kişileri mutlu kılmak, onların hayat mücadelesini kolaylaştırmak, insan haysiyetine yaraşır onurlu bir hayat sürdürmelerini sağlamak gibi konuların da yer aldığına işaret edildi.
Maliye Bakanlığının dava konusu işlemine dayanak olarak gösterilen yasanın tedavi giderleri ile ilgili olarak serbest piyasa ortamında yapılan harcamalarda gereksiz kaynak aktarımının önüne geçilmesinin amaçlandığı ifade edilerek, "bu yetkinin veriliş amacı aşılarak asgari tedavi ücretinin altında bir fiyat belirlemek suretiyle ilgililerin sağlık hizmetine ulaşmasının engellenmesi veya ağır bir yük altında bırakılması sonucunu doğuracak şekilde uygulanması hukuken mümkün değildir" denildi.
Kararda, 5234 sayılı Yasa nın gerekçesinde de sağlık harcamalarının etkinleştirilmesinden bahsedildiği, tedavi giderlerinin büyük bölümünün ilgililerinin üzerlerinde bırakılmasına imkan veren bir yetkinin değil, devlet bütçesinden minimum gider yapılarak sağlık alanında azami faydanın sağlanması amaçlı bir yetkinin Maliye Bakanlığına verildiği belirtildi.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun tedavi yardımıyla ilgili ana düzenlemeleri içeren maddesiyle sağlanan hakların, idarece düzenlenecek düzenleyici işlemler ile ortadan kaldırılamayacağı kaydedildi.
Diş hastalıklarında 90 gün gibi oldukça uzun bir süre içinde tedavi imkanı sağlanamaması durumunda, hastalarca keyfi bir tercih sonucu değil zorunluluk nedeniyle özel sağlık kuruluş veya kurumlarında tedavi yolunun seçildiği vurgulanan kararda, serbest faaliyet gösteren tüm diş hekimlerince uyulması zorunlu olan tarife uyarınca belirlenen asgari tedavi ücretinin hastaya ödenmesi gerekirken, resmi kurumlarda yapılan diş tedavisi ile ilgili bu kurumlara ödenecek ücretlere ilişkin listenin baz alınarak ödeme yapılması sonucu, kişilerin ağır bir yük altında bırakıldığı kaydedildi. Kararda, Tedavisini resmi sağlık kurumlarında yaptırmak imkanını bulan ve bu şekilde hiçbir ücret ödemeyen kişilerle, bu imkanı kendi kusuru olmaksızın bulamayan aynı hukuki mevzuata tabi kişiler arasında eşitlik ilkesinin bozulduğu, kişilere ödenen bu bedelin ilgili mevzuat hükümlerinde yer aldığı gibi dengeli ve adil de olmadığı kaydedildi.
Daire, Bütçe Uygulama Talimatı'nın dava konusu maddesinin ilgili mevzuat ile verilen takdir yetkisinin amacını aşar bir şekilde kullanılması suretiyle tesis edilmesinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu, bu madde işletilmek suretiyle davacıya ödenmeyen diş tedavi ücretinin ise davalı idarece yasal faiziyle davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna vardı.