Bakan Bilgin: Çalışanları enflasyona ezdirmeyeceğiz
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin 6. dönem toplu sözleşme görüşmelerinin birinci oturumunda konuşma yaptı. Bakan Bilgin, Ortaya çıkacak rakamın memuru enflasyona ezdirmeyecek, enflasyonun üzerinde oluşacak bir rakam olacağını açıkladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, memur ve memur emeklilerinin 2022-2023 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği "6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri"nin ilk oturumuna katıldı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in başkanlığında Bakanlığın Reşat Moralı Toplantı Salonu'ndaki toplantıya, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve hizmet kollarında yetkili sendikaların genel başkanları katıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, başkanlığını yaptığı toplantının açılışında, toplu sözleşmelerin demokratik toplumlarda devlet ile toplum arasındaki bağları güçlendiren kurumsal yapılar olduğunu söyledi.
Toplu sözleşmenin, tarafları daha ileri düzeyde dayanışma ve bütünleşmeye götürmesi temennisinde bulunan Bilgin, "Bu bütünleşmenin sosyal ve ekonomik şartlarda sorunları çözerek daha ileri bir anlaşmayla neticelenmesi hepimizin idealidir." diye konuştu.
Bilgin, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin hayırlı olmasını dileyerek, "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, çalışanlarını enflasyonun altında ezdirmeyecektir. Enflasyonun üzerinde bir noktada meseleyi ele alacağımızı belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye küresel saldırı altındadır"
Bilgin, küreselleşmeyle birlikte dünyada yaşanan değişime değinerek, küreselleşmenin yarattığı sorunlar üzerinden dünyayı yeniden şekillendirmek isteyen emperyalist yapılara dikkati çekti.
Emperyalist yapıların, ekonominin yanı sıra finansal, politik ve askeri müdahalelerle belirli bölgeleri istikrarsızlaştırma çabasında olduğunu vurgulayan Bilgin, şunları kaydetti:
"İşte Irak ne hale geldi, Suriye ne halde, Libya ne halde, İran'a müdahaleler var. Hedef ülkenin Türkiye olduğu da konuşulan bir konudur. Netice itibarıyla Türkiye küresel saldırı altındadır. Bu saldırıyı yapanlar finansal araçlarının yanında terör örgütlerini kullanmaktadır. Terör kendi başına bir varlık değildir. Terör günümüzde küresel saldırıların, emperyalist siyasetin bir parçası haline getirilmiştir."
- "Sendikaların teröre karşı açıkça tavır alması gerekiyor"
Teröre karşı mücadelenin demokratik ülkelerin önemli bir görevi olduğunu belirten Bilgin, şu değerlendirmede bulundu:
"Demokratik ülkeler hem demokratik değerleri yükseltmek hem de kamu düzenini yerine getirmek durumundadır. Türkiye son 20-25 yılda demokratikleşme süreçlerinde kazandığı aşamalarla demokrasi içerisinde terörle mücadele etmenin büyük bir örneğini gösterdi. PKK, DEAŞ, FETÖ bunlar hep küresel saldırının bir parçasıdır. Bu topraklarda bağımsız ve özgürce yaşamanın şartı kamu düzenini sağlamak, hukuk devletini ayakta tutmak ve bunu da sosyal devlet ilkesiyle toplumla bütünleştirmektir. Bu bakımdan sendikaların herhangi bir sivil toplum kuruluşlarına kıyasla daha fazla sorumluluğu var. Çünkü sendikalar demokratik devletin sosyal kimliğini temsil eden kurumlar. Bu bakımdan, toplu sözleşmelerin, sendikalarla yaptığımız bu görüşmelerin Türkiye'nin sosyal devlet kimliğini, demokratik devlet kimliğini yeniden üreten mekanizmalar olduğunu düşünüyorum. Bunun için sendikaların terör karşısında, PKK vs bu cinayet örgütlerinin arkasındaki yapılara karşı açıkça tavır almaları gerekiyor. Burada herhangi bir tereddüdün olmaması gerekiyor. Cinayet örgütlerinin arkasına saklanmak, onlarla birtakım ilişkilere girmek utanç verici bir şeydir. Bu cinayetleri hepimizin lanetlemesi lazım."
Bakan Bilgin, Türkiye'nin büyük bir ülke ve tüm sorunları çözecek güçte olduğunu belirterek, "Saldırılara rağmen bugün ülkemizin önü Akdeniz'de, Kafkaslarda kesilemiyorsa bu Türkiye'nin gücündendir. Türkiye bugün yaklaşık 800 milyar dolarlık ekonomiye sahiptir. Çok şükür bütün engellemelere rağmen büyümesi devam etmektedir. Ekonomik göstergelere baktığımız zaman güven endeksi yükselmektedir. Bu, Türkiye'nin gücünü ifade ediyor. Bu gücü engellemenin ilk şartı Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, demokratik sistem içerisinde sorunlarını çözen bir ülke görünümünden ulaştırmak." diye konuştu.
Önceki yıllardan farklı olarak bu yıl birlikte hareket eden Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen, ortak talepler belirledi. İki konfederasyon, hükümetten taban aylığa 600 lira seyyanen zam, 2022'de yüzde 21, 2023'te yüzde 17, her yıl yüzde 3 olmak üzere iki yılda toplam yüzde 6 refah payı artışı talebinde bulundu.
Konfederasyonların ortak talepleri arasında, tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesi, gelir vergisinin yüzde 15'ini aşan kısmının karşılanması gibi maddeler de yer alıyor.
Memur ve memur emeklileri için yarın yapılacak ilk toplantıyla başlayacak zam pazarlığı süreci, yasal olarak ağustosun üçüncü haftasında sona erecek.
Konfederasyonlar ve sendikaların taleplerini görmek için tıklayın.