Sağlık personeline geriye dönük borç çıkartan Maliye yazısına dava açıldı
Maliye Bakanlığının 05.02.2008.tarih ve B.02.1.SÇE.0.65.00.03-010.06-338 sayılı "Vergi İndirimi" hakkında ki yazı; "Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli personelin vergi indirimine konu olan harcama belgelerini, döner sermayeden ödenen katkı payı için ayrı, genel bütçeden ödenen maaş için ayrı vermesi sonucunda, vergi indirimine ilişkin tarife ve oranlardan ayrı ayrı faydalanarak hazine zararına neden olunması ve bu zararın 255 seri nolu gelir vergisi genel tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda tahsilat işlemlerini yapılacağı? şeklinde olup, Sağlık Bakanlığı personeline geçmişe yönelik borç çıkartılmış olmaktadır.
Bilindiği üzere idarelerin kendi hatalarından kaynaklı yapmış olduğu ödemeler, 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra talep etmeleri mümkün değildir.
Sağlık-Sen Maliye Bakanlığının 05.02.2008 yazısı gereğince Sağlık Bakanlığı çalışanlarının mağduriyetleri söz konusu olacağından, ilgili yazının iptali için Danıştay'da dava açmıştır.
06.03.2008 tarihli dava dilekçemiz:
DANIŞTAY İLGİLİ DAİRE BAŞKANLIĞINA
Yürütmenin Durdurulması İstemlidir.
DAVACI : Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen)
Strazburg Cad. No: 44/4 Sıhhiye/ ANKARA
VEKİLİ : Av. Süleyman SALLI ? Strazburg Cad. No: 44/4
Sıhhiye/ANKARA
DAVALI : Maliye Bakanlığı/ANKARA
TEBLİĞ TARİHİ : 05/02/2008
DAVA KONUSU : Maliye Bakanlığının 05.02.2008 tarih ve B.07.0.MGM.0.23/115-1756 sayı ve Vergi İndirimi konulu yazının öncelikle yürürlüğünün durdurulmasına ve iptali istemlerine ilişkin dilekçedir.
AÇIKLAMALAR VE İPTAL NEDENLERİ :
1- Öncelikle 4688 sayılı kanunun dördüncü kısım birinci bölüm'ünde Sendika Ve Konfederasyonların Yetki ve Faaliyetleri başlığı altında düzenlenen 19. Maddenin f bendinde belirtildiği üzere; ?Üyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını, her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak' yetkisi sendikalara verilmiştir. Dolayısıyla üyelerimizi temsilen sendika adına dava açmaktayız.
2- Davalı Bakanlık, 05.02.2008 tarih ve vergi indirimi konulu yazıyı yayımlama ve , gerekli işlemlerin yapılması için ilgili Valiliklerin defterdarlıklarına dağıtımını yapmıştır. Davalı Bakanlığın tesis etmiş olduğu iş bu yazının konusu; Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli personelin vergi indirimine konu olan harcama belgelerini, döner sermayeden ödenen katkı payı için ayrı, genel bütçeden ödenen maaş için ayrı vermesi sonucunda, vergi indirimine ilişkin tarife ve oranlardan ayrı ayrı faydalanarak Hazine zararına neden olunması ve bu zararın 255 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda tahsil edilmesi istemine ilişkindir.
3- Ayrıca Tesis edilen yazıda haksız yararlanılan vergi indiriminden kaynaklanan tutarların ilgililerden, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121. maddesindeki tarifelerin uygulanması, alacağın vergi alacağı niteliğinde olduğu tahsilat işlemlerinin de 255 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre yapılacağı düzenlenmiştir. İş bu yazı açıkça hukuka aykırı olmakla iptali gerekmektedir. İlgili Valilik Defterdarlıkları, davalı Bakanlığın yayımlamış olduğu bu yazıya istinaden hazinenin vergi alacağının bulunduğu ve hazine zararına neden olunduğunu gerekçe göstermek sureti ile Sağlık Bakanlığı personeline geçmişe yönelik borç çıkartılmak sureti ile bu borcun tahsili işlemleri gerçekleştirilecektir. Bu uygulama belki binlerce Sağlık Bakanlığı çalışanı üyelerimizin mağduriyetine sebebiyet verecek olmakla; idarelerin geçmişe yönelik olarak borç çıkartmak sureti ile tahsili işlemlerinin hukuka aykırı olduğu birçok yargı kararı ile sabittir. Çünkü vergi indirimi uygulamasında ve vergi iadesi işlemlerinde çalışanların hiçbir şekilde hatası, hilesi bulunmamakla birlikte; tamamen Bakanlık ilgili kurum ve kuruluşlarının mutemetliklerinin tahakkuk servislerince yapılan işlemlerce yürütülmektedir. Bu uygulamanın nasıl olması gerektiğini, maaş artı döner sermaye birlikte mi yada maaş ayrı döner sermaye ayrı bir biçiminde vergi iadesinin olup olmadığı çalışanların bilebileceği bir durum asla olamaz. İdarelerce tesis edilen işlemlerin üzerinden uzunca bir zaman geçtikten sonra hesap uygulamasında hata yapılmış denip geçmişe yönelik borç çıkartılmasının ise hiçbir şekilde hukuki uyarlığı bulunmakla birlikte kamu yararı ve hizmet gereği ilkelerine de aykırılık teşkil etmektedir.
4- Kaldı ki iptali talep edilen yazıda, Gelir Vergisi Kanunu mükerrer 121 inci maddesine atıfta bulunulmaktadır. Ancak Gelir Vergisi Kanununda yer alan, mükerrer 121 inci madde, 28.03.2007 tarih ve 26483 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan, 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu maddenin uygulanabilirliği ve yürürlüğü de kalmamıştır. Diğer bir husus ise davalı idarenin daha önceki yazılarında vergi indirimlerinin her bir tahakkuk servisi için ayrı ayrı yapılması gerektiğini bildirirken, iptali talep edilen yazıda günümüze kadarki uygulamalarına aykırı bir düzenleme getirmiş olmasıdır. Antalya Valiliği Defterdarlık Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğünün ve Bursa Valiliği Defterdarlık Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğünün yazıları incelenecek olursa iptali talep edilen yazıyla farklılıkları ortaya çıkacaktır. Ayrıca Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü'nün 30.12.1994 tarihli Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi' nde vergi indirimlerinin her bir tahakkuk birimi için ayrı ayrı yapılması gerekliliği ??aynı işveren bünyesinde yer alan birden fazla tahakkuk biriminden ücret alan hizmet erbabının, özel gider indirimine ait bildirimini, ücret aldığı her bir tahakkuk birimi itibariyle ayrı ayrı vermesi gerekmektedir.? şeklinde açıkça ifade edilmektedir.
5- İptali talep edilen yazıdaki hukuka aykırılıkların bir diğeri de vergi indiriminden kaynaklanan tutarların tahsil edilmesi yönündeki karardır. Bugüne kadar zaten idarenin düzenlemeleri doğrultusunda işlem yapıldığı için herhangi bir fazla ödeme bulunmamaktadır. Kaldı ki; idare edilenlerin herhangi bir kusuru olmadan idarenin günümüze kadarki işleyişine binaen yapmış olduğu bu ödemelerin 60 günlük süre geçirildikten sonra kişilerden tahsiline dair kararın hukuki uyarlılığı bulunmamaktadır.
6- Nitekim Danıştay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun T. 22.12.1973 E. 1968/8 K. 1973/14 sayılı içtihadında belirttiği üzere İdarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı terfi ya da intibak işlemine idare edilenin gerçek dışı irade beyanı ya da hilesi sebep olmuşsa ya da geri alınan idari tasarruf yok denilebilecek bir illetle malulse ya da bir terfi ya da intibakta idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata mevcutsa ve idareyi haberdar etmemişse memurun iyi niyetinden söz etmeye imkan yoktur. Binaenaleyh bu durumlara dayanılarak yapılan kanunsuz ödemeler süre düşünülemez ve her zaman istirdat olunabilir. Ancak Bunun Dışında Kalan Hatalı Ödemeler İçin Memurun İyiniyeti İstikrar Ve Kanuniyet Kadar Önemli Bir Kural Olduğundan Yukarıda Yazan İstisnalar Dışında Kalan Hatalı Ödemeler 90 Gün (60 Gün) İçinde İstirdat Edilebilir Ve 90 Günlük (60 Günlük) Sürenin Başlangıcı Da Hatalı Ödemenin İlk Yapıldığı Tarihtir. denilmektedir.
7- Aynı şekilde Danıştay 5. Daire T.25.06.1997 E. 1996/3069 K. 1997/1482 sayılı içtihadında belirtildiği üzere Danıştay içtihadı birleştirme Kurulu'nun 22.12.1973 günlü E. 1968/8, K. 1973/14 sayılı kararında idarenin yokluk açık hata memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatlı ödemelerin istirdadının hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtilmiş olup, anılan kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı ya da hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denecek kadar sakatlık taşımaktaysa hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve bu konuda idareyi haberdar etmemişse memurun iyiniyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ANCAK BUNUN DIŞINDAKİ HATALI ÖDEMELER İÇİN MEMURUN İYİNİYETİNİN İSTİKRAR VE KANUNİLİK KADAR ÖNEMLİ BİR KURAL OLDUĞU VE BU NEDENLE YUKARIDA BELİRTİLEN İSTİSNALAR DIŞINDAKİ HATALI ÖDEMELERİN DAVA SÜRESİ İÇİNDE GERİ ALINBİLECEĞİ vurgulanmıştır.
8- Yine Danıştay 8. Daire T. 07.07.2006 E. 2006/2880 K. 2006/2896 sayılı içtihadında davacıya yapılan döner sermaye katkı payı ödemesinin, 22.12.1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca ödendiği tarihten itibaren 2577 sayılı yasada öngörülen dava açma süresi içinde geri alınması mümkün iken bu süre geçirildikten sonra tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmayacağı belirtilmiştir.
9- 2577 sayılı Kanunu'nun 27. maddesinin 2.fıkrası gereğince açıkça hukuka aykırı ve uygulanmaları halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğuracak olmasından dolayı hukuka aykırı olarak düzenlenmiş olan 05.02.2008 tarih ve B.07.0.MGM.0.23/115-1756 sayı ve Vergi İndirimi konulu yazının öncelikle yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini talep etme zarureti hasıl olmuştur.
HUKUKSAL NEDENLER : 4688 ve 657 sayılı kanun, 5615 sayılı Kanun , İYUK kanunu ve ilgili mevzuat
SUBUT DELİLLER : İptali talep edilen yazı ve her türlü yasal deliller,
TALEP SONUCU VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen ve resen gözetilecek sebeplerle;
1. Davalı İdarenin 05.02.2008 tarih ve B.07.0.MGM.0.23/115-1756 sayı ve Vergi İndirimi konulu yazının öncelikle yürürlüğünün durdurulmasına ve iptaline,
2. Yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı idareye tahmiline karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 04/03/2008
Davacı Vekili
Av.Süleyman SALLI
Ek:1- Onanmış vekaletname sureti
2- Davalı İdarenin 05.02.2008 tarihli yazısı