Tüketici, taklit ve tağşiş yapan firmaların ayrıntısını istiyor

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın taklit ve tağsiş yapan firmaların duyurulmasına ara verdiği uygulamayı yeniden başlatılmasını memnuniyetle karşılayan tüketici temsilcileri, yayımlanan listede kaç firmanın denetlendiği ve gıdaların akıbetinin merak edildiğini belirtiyorlar.

Kaynak : Dünya
Haber Giriş : 08 Ekim 2024 20:53, Son Güncelleme : 08 Ekim 2024 21:17

Dünya Gazetesi'nden Mehmet Hanifi GÜLEL'in haberine göre; gıda ürünlerinde taklit, tağşiş ve hileliye karşı yeni eylem planını duyuran Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçen yıl 1,3 milyon denetim gerçekleştirildiğini, bu yıl ise şu ana kadar 940 bin denetimde 16 bin uygunsuzluk tespit ettiklerini ve 771 milyon lira idari para cezası kesildiğini açıkladı.

368 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu aktaran Yumaklı, yıl sonuna kadar 1,5 milyona yakın denetim gerçekleştireceklerini ifade etmişti. Yeni açıklanan listede 520 firma taklit ve tağşiş radarına yakalanırken, 66 firma ise sağlığı tehlikeye düşürenler radarına yakalandı.

Geçtiğimiz hafta açıklanan taklit, tağşiş ve hileli gıdala-rın yeni sistemde kamuoyuna anlık duyurulması bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Bakanlığın 2022 Mart ayı itibarıyla ara verdiği uygulamayı yeniden başlatılmasını memnuniyetle karşılayan tüketici temsilcileri, tüketicilerin yayımlanan listede denetlenen firma sayısını ve tağşiş edilen gıdaların akıbetinin merak edildiğini aktardılar.

Süt ürünleri temsilcileri ise özellikle bir iki puan yağ oranı düşük çıkan firmaların teşhir edilmesinin doğru olmadığını ifade ediyorlar. Et ürünlerinde hilenin daha çok mutfak bölümünde tespit edilmesi dikkat çekiyor. Öte yandan, sektör temsilcileri cezaların yeterli olmadığını ve caydırıcılık için daha etkin cezaların uygulanması konusunda hemfikir.

Bakanlığın yeniden uygulamayı başlatmasını memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Tüketici Birliği Federasyon Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, 2022 Mart ile 2024 Ekim arasında ara verilen uygulamada kamuoyunun ne oldu bittiğini bilme hakkı olduğunu söyledi. O dönemde üretilen tağşiş edilmiş gıdaların akıbetinin bilinmediğini ifade eden Deniz, bu bilgileri bakanlığın şeffaf bir şekilde açıklaması gerektiğini aktardı.

Bir diğer önemli konunun yayımlanan listede illerdeki küçük lokantaların, restoranların veya tedarikçilerin dikkat çektiğini dile getiren Deniz, "Bu listenin hazırlanmasının öncesinde kaç tane firma denetlendi ve kaçı iyi çıktı? Bilgisi mevcut değil. Eğer bu yapılan 1.3 milyon denetim firma ise bu kadar az sayıda değiştirilmiş tağşiş edilmiş gıda çıktıysa o zaman Türkiye gıda da çok iyi durumda demektir. Karnemiz eğer bu kadar az sayıda firmadan ibaretse çok karamsar olmayalım. Bu, Avrupa standartlarının da üzerindeyiz demek" dedi.

"Zincir marketler yeterince denetim yapmıyor"
Yukarıdaki gibi birçok soruyu CİMER ile Tarım ve Orman Bakanlığı'na yönelttiklerini aktaran Deniz, "Bir başka nokta ise listenin detayları yeterince yok. A firmasıyla ilgili hangi tarihte analiz örneği alındı, analiz ne zaman yapıldı? Bu bilgi tüketici için önemli. Çünkü tüketici eğer oradan alışveriş yaptıysa en azından sağlığına zararlı bir yiyecek tüketip tüketmediği konusunda fikir sahibi olmak istiyor.

Uygulama ile yapılması gerekenler yapıldı ama eksik tarafları var. Eksikleri de bir zaman içerisinde giderilebilir. Diğer yandan bilindik ulusal ölçekteki markaların hiçbirinin bu kapsama girmemesi merak ediliyor. Ayrıca zincir marketlerin tedarikçilerden alınan gıdanın yeterince denetim yapılmadığı da ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Siteye giriş zorluğunun yaşanmasının tüketicilerin bu işe sahip çıktığı anlamına geldiğini belirten Deniz, bu sitedeki trafiğin yoğun olması anlamına geldiğini söyledi.

"Süt ürünlerinde sütten kaynaklı bazı durumlar var"
Bakanlığın sağlığı tehlike-ye düşürenler ve taklit tağşiş yapanlar diye firmaları ikiye ayırdığına dikkat çeken süt ürünleri temsilcileri, bu iki lis-tenin kafa karışıklığına yol aç-tığını belirtiyorlar. Sütten kay-naklı bazı durumların oldu-ğunu dile getiren temsilciler, bir firmada kuru maddede yağ oranı yüzde 45 yerine 43 çıktı-ğını ve bir puanlık eksiltmenin bilerek yapılamayacağını ak-tarıyorlar. temsilciler, yağ ora-nını tutturamayanların sütün kalitesinden ve proses işle-minden kaynaklanma olasılı-ğın yüksek olduğu aktarılıyor. Bu durum teşhir edilecek bir durum olmadığını belirtiliyor.

"Gıda güvenliği hepimiz için öncelikli hedeftir"
Türkiye Süt, Et, Gıda Sana-yicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Dr. İsa Coş-kun, Türkiye'de süt ve kırmı-zı et sektöründe uluslarara-sı normlara uygun üretim yapan çok sayıda işletmenin mevcut olduğunu ve gıda güvenliğinin öncelikli he-def olduğunu söyledi.

Tür-kiye'deki laboratuvarların kapasiteleri, gerçekleştir-dikleri analizler ve sahip ol-dukları nitelikli iş gücü, yurt dışındaki laboratuvarlar-la kıyaslandığında benzer seviyelerde bulunduğunu vurgulayan Coşkun, "Bu du-rumda, et ve süt ürünlerinin analizlerinde sorun yaşan-madığını söyleyebiliriz. Ül-kemizde faaliyet gösteren büyük ölçekli et ve süt işlet-melerinin kendi laboratuvar altyapılarına ve nitelikli iş gücüne sahip olmaları da bu değerlendirmeyi destekle-yen önemli bir faktör. Gıda güvenliği ihlalleri ve taklit/ tağşiş uygulamaları hem halk sağlığını tehdit eden önemli bir sorun hem de bu işini düzgün yapan, dürüst ve kurallara uygun çalışan firmalar açısından da haksız rekabet unsurudur" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber