Belediye daire başkanının şef olarak atanması hukuka uygun bulundu
Danıştay 2. Dairesi, Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde Müşteri Hizmetleri ve Kurumsal İletişim Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacının, bu kadrodan alınarak Abone İşleri Dairesi Başkanlığı emrine şef olarak atanmasına ilişkin işlemi idarenin takdir hakkı çerçevesinde hukuka uygun buldu.
![Belediye daire başkanının şef olarak atanması hukuka uygun bulundu](http://www.memurlar.net/common/news/images/1126545/belediye-daire-baskaninin-sef-olarak-atanmasi-hukuka-uygun-bulundu.jpg)
İlk derece mahkemesi: İşlem hukuka uygundur
Davacı tarafından, daire başkanı iken 1 olan kadro derecesi korunmadan bu derecenin
altındaki 3. dereceli kadroya şef olarak atandığı ileri sürülmekte ise de, davacının
dört yıllık bir yüksekokul veya fakülte mezunu olmaması nedeniyle, dava konusu
işlem ile eğitim durumuna göre atanabileceği en yüksek derecede bir göreve atandığından
bu iddiaya itibar edilmemiştir.
İstinaf ise bu kararı bozarak işlemi iptal etmiştir.
Danıştay: Takdir hakkı kapsamındadır
Davacının geçmiş hizmetleri incelendiğinde; İdarenin, davacıyı Daire Başkanlığı
kadrosuna 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde ifadesini bulan
takdir yetkisi kapsamında atadığı görülmekte olup, davalı idarenin atama konusunda
sahip olduğu bu yetkinin davacıyı görevden alma konusunda da mevcut olduğunun
kabulü noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Bu bağlamda, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden,
idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet
gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,
dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği gözönünde
bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak
amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2024/2288
Karar No: 2024/4544
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen... günlü, E:...
K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden
ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem:
Dava, ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde Müşteri Hizmetleri
ve Kurumsal İletişim Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacının, bu kadrodan
alınarak Abone İşleri Dairesi Başkanlığı emrine şef olarak atanmasına ilişkin...
tarih ve ... sayılı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Yönetim Kurulu kararının
iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal
faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla; dosyada, idarenin
mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine
aykırı olarak kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,
dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde
bulundurularak hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak
amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği, öte
yandan, davacının (kısa süre görev yaptığı daire başkanlığından önceki) geçmiş
hizmetlerine nazaran daha üst bir göreve atandığı hususu da göz önüne alındığında,
dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar; davacı tarafından,
daire başkanı iken 1 olan kadro derecesi korunmadan bu derecenin altındaki 3.
dereceli kadroya şef olarak atandığı ileri sürülmekte ise de, davacının dört
yıllık bir yüksekokul veya fakülte mezunu olmaması nedeniyle, dava konusu işlem
ile eğitim durumuna göre atanabileceği en yüksek derecede bir göreve atandığından
bu iddiaya itibar edilmediği, ayrıca dava konusu işlemin hukuka uygun bulunması
nedeniyle bu işleme bağlı parasal ve özlük hak taleplerinin de reddinin gerektiği
gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen temyize konu kararla;
dava konusu işlem içeriğinde, atamanın görülen lüzum üzerine tesis edildiğinin
ve savunma dilekçesinde de atamanın takdir yetkisi çerçevesinde yapıldığının
belirtildiği, ancak davacının, daire başkanlığı görevinde yetersizliğinin/başarısızlığının
veya kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından bu görevden alınmasını gerektirecek
nitelikte hukuken geçerli somut başka bir nedenin ortaya konulmadığı gerekçesiyle
davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve
dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal
haklarının hakediş tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte
davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından, genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan ve herhangi
bir uzmanlık veya özel bir mesleki bilgisi olmayan davacının, idarenin geniş
takdir yetkisi kapsamında daire başkanlığı gibi üst kademe yöneticilik görevine
atandığı, aynı kapsamda görevden alınan davacının, bu görevden alınırken idarenin
takdir yetkisine itirazının kabul edilebilir olmadığı, dava konusu işlem tesis
edilirken idarenin hizmet ihtiyacı, sınırlı kaynakların etkin ve verimli kullanımı,
davacının eğitim durumuna göre atanabileceği en üst derece gibi unsurların göz
önüne alındığı ileri sürülerek temyize konu kararın bozulması istenmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ:...
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması
gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından,
yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin
açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:.Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde Müşteri Hizmetleri
ve Kurumsal İletişim Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacının, bu kadrodan
alınarak Abone İşleri Dairesi Başkanlığı emrine şef olarak atanmasına ilişkin
... tarih ve... sayılı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Yönetim Kurulu kararının
iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal
faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle temyize konu dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar,
görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları
bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde
daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler."
hükmüne yer verilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun
'un " Teşkilat ve personel" başlıklı 12. maddesinde; "Genel Müdürlük,
hizmetin gerektirdiği sayıda daire başkanlığı, müdürlük ve bunlara bağlı ait
kademe birimlerinden teşekkül eder ve İSKİ'nin ihtisas isteyen kadroları, o
ihtisasla ilgili meslek erbabından oluşturulur. Daire başkanları Teftiş ve Kontrol
Kurulu Başkanı ve 1 inci Hukuk Müşaviri Genel Müdürün teklifi, yönetim kurulunun
kararı ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının onayı ile, müdürler, teknik
elemanlar, avukatlar, müfettişler, daire başkan yardımcıları ve doktorlar Genel
Müdürün teklifi üzerine Yönetim Kurulu kararı ile, İSKİ'nin diğer personeli
Genel Müdür tarafından atanır."... düzenlemesine, aynı Kanun'un Ek Madde
5 hükmünde ise: "Bu Kanun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanır.
" düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen 657 sayılı Kanun hükmü ile memurların naklen atanmaları
konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu
yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya
da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu
idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini
gerektireceği yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dosyasının incelenmesinden; davacının 1998 yılında ... Su ve Kanalizasyon İdaresi
Genel Müdürlüğü bünyesinde koruma ve güvenlik görevlisi olarak göreve başladığı,
2007 yılında unvan değişikliği ile ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nde
bilgisayar işletmeni olarak atandığı, ... tarihine kadar bu görevi yürüttüğü,
... tarihi itibarıyla aynı kurumda daire başkanı olarak atandığı, kısa bir süreliğine
daire başkanlığı yaptıktan sonra 08/05/2023 tarihinde dava konusu işlem ile
bu görevden alınarak Abone İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesine şef olarak, eğitim
durumuna göre atanabileceği en yüksek derecede bir göreve atandığı anlaşılmaktadır.
Davacının geçmiş hizmetleri incelendiğinde; İdarenin, davacıyı Daire Başkanlığı
kadrosuna 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde ifadesini bulan
takdir yetkisi kapsamında atadığı görülmekte olup, davalı idarenin atama konusunda
sahip olduğu bu yetkinin davacıyı görevden alma konusunda da mevcut olduğunun
kabulü noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Bu bağlamda, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden,
idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet
gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,
dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği gözönünde
bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak
amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından,
dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davanın reddi yolunda .... İdare Mahkemesince
verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın kaldırılması ve dava konusu işlemin
iptaline ilişkin olarak ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince
verilen temyize konu kararda ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:...,
K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin
2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan... TL yürütmenin durdurulması istemi harcının davalı idareye
iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik
50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek
yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi
ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
03/10/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.