Disiplin Cezası Mahiyetinde Olmayan İkaz Yazılarının Hukuki Niteliği Ve Geri Alınması
Memura ikaz yazısı verilmesi işleminin kanuni dayanağı olmaması nedeni ile hukuka aykırı olup, idari işlemin geçmişe dönük olarak hüküm ve sonuçlarını kaldıracak şekilde geri alınması gerekir.

Kamu denetçiliği kurumuna başvuran, başvuru dilekçesinde özetle; Milli Savunma Bakanlığına bağlı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde devlet memuru olarak çalıştığını, devlet memurlarına verilecek disiplin cezalarının; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma olarak sayıldığını ve uyarmanın, "Memura görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir." şeklinde tanımlanarak en alt ceza olarak öngörüldüğü, en alt cezanın uygulanamayacağı hallerde ise "ikaz etme" gibi bir düzenlemeye yer verilmediğini, tarafına yazıyla ikaz edilmesi işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirtmektedir.
Yapılan incelemede (B.No: 2023/19926, Karar Tarihi: 16.05.2024) aşağıdaki hususlara yer verilmiş ve tespitlerde bulunulmuştur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun, "Memur bilgi sistemi ve özlük dosyası" başlıklı 109'uncu maddesinde; "Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Her memur için bir özlük dosyası tutulur. Özlük dosyasına, memurun mesleki bilgileri, mal bildirimleri; varsa inceleme, soruşturma, denetim raporları, disiplin cezaları ile ödül ve başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler konulur. Memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde, hizmet gerekleri yanında özlük dosyaları göz önünde bulundurulur. Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin usül ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca belirlenir .",
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun,
"Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller" başlıklı 125'inci maddesinde;
"Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını
gerektiren fiil ve haller şunlardır:
A - Uyarma : Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin
yazı ile bildirilmesidir.
Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde
kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili
resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık
göstermek veya düzensiz davranmak,
b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini
terk etmek,
c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,
e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.
B - Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile
bildirilmesidir.
C - Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
D - Kademe ilerlemesinin durdurulması : Fiilin ağırlık derecesine göre memurun,
bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır.
E - Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere
memurluktan çıkarmaktır.
Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır...
",
hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan Kamu Personeli Genel Tebliğinde (Seri No: 2); ".Özlük Dosyası Sekiz Bölümden Oluşur:
1. BÖLÜMDE; ilk defa-yeniden-naklen atamaya ilişkin belgeler,
2. BÖLÜMDE; öğrenim durumu, bildiği yabancı diller ve derecesi, yaptığı lisansüstü
eğitim-staj ve incelemeleri ile ilgili belgeler, katıldığı her türlü eğitim
faaliyetine ilişkin belgeler, kendisi tarafından verilen yayın ve eserlerine
ilişkin bilgiler,
3. BÖLÜMDE; memurun kullandığı izinlere ilişkin belgeler,
4. BÖLÜMDE; memur hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına ilişkin evraklar
ile verilen disiplin cezaları, yargı organlarınca memur hakkında verilmiş karar
örnekleri, görevden uzaklaştırmaya ilişkin belgeler ile varsa inceleme, soruşturma
ve denetim raporları,
5. BÖLÜMDE; kurumlarca gerekli görülmesi halinde memurun maaş, ücret, harcırah
ve sair parasal haklarına ilişkin belgeler, emeklilik durumuna ilişkin belgeler,
bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bildirimler, mal beyannameleri ile
sendika üyeliğine ilişkin belgeler,
6. BÖLÜMDE; memurun adaylık ve asli memurluğa atanmasına ilişkin belgeler, derece
ve kademe ilerlemeleri, sınıf, yer, unvan, görev değişiklikleri ile ilgili belgeler,
geçici görevlendirilmesine ilişkin belgeler,
7. BÖLÜMDE; ödül, başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve
belgeler,
8. BÖLÜMDE; askerlik durumu, mecburi hizmet yükümlülüğü ve özürlülük durumuna
ilişkin belgeler ile yukarıdaki bölümler kapsamına girmeyen memurun hizmet durumuna
ilişkin diğer mesleki bilgi ve belgeler, saklanır."
düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125'nci maddesinde disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin düzenlendiği ve anılan maddenin (A) bendinde, "uyarma" cezasının, "memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi şeklinde izah edildiği görülmektedir. Kamu personeline ilişkin disiplin hukukunda en alt ceza olarak öngörülen "uyarma" cezasını uygulanamayacağı hallerde "cezai mahiyette olmamak üzere yazı ile ikaz edilmeye" dair bir düzenlemeye yer verilmediği ve isnat edilen fiiller nedeniyle "yazı ile ikaz" şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, uyarma cezasının ancak usulüne uygun yapılacak bir soruşturma/inceleme sonucu yetkili disiplin amirince verilebileceği açıktır.
Anayasa Mahkemesi de şikayet konusu ile benzer konuda bireysel başvuru yolu (2015/13108) ile verdiği kararında; kamu görevlilerinin yazılı olarak ikaz edilmelerine imkan tanıyan bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu tip işlemlerin esasen bir disiplin cezası niteliği taşımamakla birlikte söz konusu işlemlerin idarenin kamu görevlisi hakkında takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde (taltif/ceza/atama/görevlendirme/terfi gibi) dikkate alınabileceğinden hukuki durumunu etkileyebileceğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Kurumumuza aynı konuda (başvurana yazılan ikaz yazılarının iptali talebi ile) yapılmış olan 2017/1645, 2021/13154, 2023/679, 2023/5641 ve 2023/5899 numaralı başvurular için Kurumumuzca verilen Tavsiye Kararlarında yazılan ikaz yazılarının hukuka uygun olmadığı değerlendirilerek, geri alınması hususunda ilgili idarelere tavsiyede bulunulduğu tespit edilmiştir.
İdare hukukunda idari işlemlerin geri alınması idare mahkemesi tarafından verilen idari işlemin iptali kararı ile aynı sonucu doğurmakta olup idari işlem hiç tesis edilmemiş gibi geçmişe dönük olarak bütün hüküm ve sonuçları ortadan kaldırır. Hukuka aykırı olarak tesis edilen idari işlemler de geri alma yaptırımına tabiidir.
Yukarıda anlatılan hususlar, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat, yargı kararları ve Kurumumuzun emsal tavsiye kararı birlikte değerlendirildiğinde; ikaz yazısı verilmesi işleminin kanuni dayanağı olmaması nedeni ile hukuka aykırı olduğu anlaşılmış olup, idari işlemin geçmişe dönük olarak hüküm ve sonuçlarını kaldıracak şekilde geri alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre;
- BAŞVURUNUN KABULÜNE;
- Başvurana yazılan ikaz yazısının geri alınması hususunda TAVSİYEDE BULUNULMASINA;
-6328 sayılı Kanunun 20 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca İdare tarafından
bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin
zorunlu olduğuna, Kamu Başdenetçisince karar verildi.
Sonuç itibari ile disiplin cezası mahiyetinde olmayan ikaz yazılarının kanuni dayanağının olmaması iptaline ve işlemin geri alınmasına neden olabilecektir.