Özür grubu yer değiştirme sorunu çözümsüz mü?

Diğer tüm kurumlarda olduğu gibi Milli Eğitim bakanlığında da, özür grubu yer değiştirme işlemleri özellikle son yıllarda büyük bir sorun haline gelmiştir. Konu, önceliğe sahip olması gerekirken maalesef normal bir durummuş gibi algılanmakta ve konuya rutin yaklaşılmaktadır. Bu konuda sorunu büyüten iki husus ve ayrıca hiç dikkate alınmayan bir detay bulunmaktadır. Bu detaylara ilişkin bir açıklama için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Mayıs 2009 23:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MEB; her dönemde özür grubu yer değiştirmelere öncelik tanıyan, her zaman özre dayalı yer değişikliğine açık olan bir kurum iken son yıllarda belli zamanlarda ve sınırlılıkta gerçekleştirilen bir kurum haine dönüşmüştür.

Şöyle düşünün:

- Yakınınız şehit ya da gazi olmuş, ailenizin yanına gitmek, onlara destek olmak istiyorsunuz, dönem beklemek zorundasınız. O da puanınız yeterli ise mümkün olacak.

- Yeni evlendiniz eşinizin yanına gitmek istiyorsunuz ama yok olmaz gidemezsiniz dönem bekleyeceksiniz ve puanınız da yüksek olacak.

- Atamanız yapıldı eşinizden, çocuğunuzdan ayrı kaldınız adaylığınız kakmadan (1 yıl dolmadan) yer değiştiremezsiniz. 1 yıl sonra da puanınız yeterli gelirse atanacaksınız.

Konuya çözüm yok mu tabii ki var. Ama başta da söylediğimiz gibi konuya yaklaşım tarzı çözümü de kilitler niteliktedir.

Bu gruba tabii iseniz ve 4/B'li iseniz ise haliniz daha vahim haliniz, çünkü yer değiştirmeniz neredeyse imkansız.

Bu konudaki sorunu büyüten 2 husus var:

1- Gerçek anlamdaki açık kadroların özür grubunda ilan edilmemesi ya da edilememesi

İl içi yer değiştirmeler zamanında gerçekleştirilse açıklar daha net ortaya çıkacaktır. Fakat bakanlık kendi hazırladığı yönetmeliğe dahi aykırı olarak il içi sıraları Haziran ayı yerine Ağustos ayında çalıştırmaktadır. Sıra tayinleri yapılmayınca sıralı olan okullardaki açıklar da özür grubunda sisteme yansımamaktadır.

Eğer il içi sıra tayinleri seri ve yeterince yapılsa;

a- Bu okulların bir çoğunda sıra kalmayacağından açıklar ortaya çıkacaktır.
b- Sıralı okullara giden öğretmenlerin kadroları boşalacak ve bu okullar da açık görülecektir.

2- İl emrine atanma işleminin 2009 yılı itibari ile kaldırılmış olması.

Daha önce özür grubuna tabi öğretmenler İl emrine atanmakta, bu öğretmenler yeni açılan okullara, yeni norm oluşan okullara ya da norm kadrosu boşalan okullara atanabilmekteydi. Şimdi ise bu uygulamadan vazgeçilerek direkt kuruma atama yapılmakta fakat tüm boş kadrolar açık ilan edilmemektedir.

Bakanlığın İl Emrini kaldırmasındaki ısrar gerekçesi ise; norm fazlası öğretmen oluşumu ile bazı illerdeki öğretmen yoğunluğunu önlemek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Norm fazlası öğretmenlerin atamaları öncelikli yapıldıktan sonra il emrine atanan öğretmenlerimiz daha sonradan oluşan kadrolara istek ve hizmet puanı esasına göre atanırlarsa sorun kolaylıkla çözümlenecektir. Kaldı ki yıl içerisinde askerlik, sağlık, doğum gibi nedenlerle birçok okulda açıklar oluşmakta il emrine atanan öğretmenlerimiz bu açıklarda istek ve hizmet puanı esas alınarak görevlendirilebileceklerdir.

BİR YÖNTEM DAHA VAR: BECAYİŞ

Eş durumu özründe hiç dikkate alınmayan bir uygulama ise becayiştir. En azından özür grubuna tabi olanların becayişlerine olanak veren bir sistemin oluşturulması da sorunun çözümüne büyük katkı sağlayacaktır. Yani Ankara'da görev yapıp eşi İzmir'de olan bir öğretmen İzmir'de görev yapıp eşi Ankara'da olan bir öğretmenle neden görev yeri değişikliği yapamasın?

Bu konuda en büyük eleştiri bazı pazarlıklarla becayişlerin olabileceği yönündeki geçmişe dönük tecrübesel eleştirilerdir. Bunu teknoloji çağında aşmak mümkündür. Bu durumda eskiden olduğu gibi kişiler karşı karşıya getirilmeden İLSİS sistemi üzerinden hangi okullardan nerelere istek olduğu duyurulur buna göre terciler alınır ve yine hizmet puanı esasına göre sistem işletilerek yer değiştirmeler (becayiş) gerçekleştirilir.

Her gün gelen maillere bakıldığında durumun vehameti daha da net görülebilmektedir. Üzülerek söylüyorum ki; böyle giderse eş ya da başka özre tabi bu öğretmenlerimiz yakında bozulacak olan psikolojileri ile sağlık özrüne tabii olacaklardır?

Bence Milli Eğitimin sayın Bakanı eğer çok zorda kalırsa 76.maddenin kendisine vereceği yetkiyi siyasi ve kişisel çıkarlar gözetilerek insanları müdür, müdür yardımcısı yapmak yerine bu durumdaki personeli için kullanmalıdır.

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber