Okul yöneticileri için 4 yıl hesabı
MEB’de Yönetici Atama Nasıl Uygulanacak?
MEB'de Yönetici Atama Nasıl Uygulanacak?
Son günlerde eğer kanun tasarısı olduğu şekliyle kabul edilirse(ki inşallah kabul edilmez...) neler yaşanacak? Sorusu çokça gündeme gelmektedir.
Öncelikle konu ile ilgili maddeye bakalım:
"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyla halen Okul ve Kurum Müdürü, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcısı olarak görev yapanlardan görev süresi dört yıl ve daha fazla olanların görevi, 2013-2014 eğitim öğretim yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer. Görev süreleri dört yıldan daha az olanların görevi ise bu sürenin tamamlanmasını takip eden ilk eğitim öğretim yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer."
Bu maddeye göre 4 yılını dolduran tüm yöneticilerin görevleri 13 Haziran 2014 Cuma günü koşulsuz olarak sona ermektedir. Burada sorun yoktur. Fakat 4 yılın hesabının nasıl yapılacağı noktasında sorun vardır.
4 yılın hesabında aynı kurumda ya da aynı kademede mi geçirilmiş olması gerektiği açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu durumda bir sınırlama da söz konusu değildir.
Bizim değerlendirmemiz aynı kurumda 4 yılı doldurmak şeklindedir. Uygulamanın bu şekilde olacağını düşünüyoruz çünkü;
Bundan sonraki süreçte de yöneticiler 4 yıllığına görevlendirileceğinden valiliklerin 2+2 şeklinde iki farklı okula görevlendiriyorum demeleri mümkün olmayacaktır. Kanuna göre bu noktada düzenleme yapılabilecektir fakat bu düzenleme keyfi uygulamaları içermeyecektir. Örneğin soruşturma sonucu görev yeri değişikliği gibi durumlarla karşılaşılması durumunda kesintiye uğratmak mümkün olabilecektir.
Eğer bakanlığın bu konuda amacı her hangi bir kademede ya da farklı kurumlarda da olsa 4 yılı kapsaması olsa idi o zaman neredeyse tüm yöneticilerin ( çok az sayıda olan 2010 sonrası atanan özellikle müdür yardımcıları hariç) görevine son vermeyi amaçlamış olması gerekir. Bunun için de bu kadar ayrıntıya girmez tek madde ile "maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yönetici olanların yöneticilikleri 2013-2014 eğitim öğretim yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer."
Şeklinde düzenlerdi.
Amaç 4 yılını aynı kademe ve kurumda dolduranlardır. Çünkü diğer tanım hemen hemen herkesi kapsamaktadır:
Şöyle ki:
En son müdürlük ataması 2013'te yapılmıştır. 2013'te yapılan müdürlük atamalarında atanan müdürlerin tamamı en az 4 yıl yöneticilik(müdürlük, yardımcılık yada başyardımcılık) yapmışlardır. (çünkü son sınav 2010'da yapılmış ve o sınava yönetici olanlar girmişlerdi.)
Başyardımcılar için de aynı durum geçerlidir.
Müdür yardımcıları da en son 2010 da sınava girmişlerdir. Sınava dayalı atamaları yeni yapılsa dahi bu sayı çok da fazla değildir.
13 Haziran 2013'te ne olacak?
Bu durumda yönetici kurumdan ayrılmasa da o tarihte o okulun yöneticisi değildir. İmza yetkisi de yoktur. Kurumun tüm yöneticileri 4 yılını doldurduysa eğer valilik tarafından farklı bir tasarruf kullanılmamışsa o günden itibaren kurum yöneticisizdir.
4 yılını dolduran yöneticiler için kanun çıkar çıkmaz mevzuat düzenlemesi yapılarak 17 Haziran tarihinde kurumlar yöneticisiz kalmayacak şekilde atamalar yapılacaktır.
Görev süresi dolan yöneticiler;
- Yeniden aynı kuruma görevlendirilebilecek,
- Başka kurumlara yönetici olarak görevlendirilebilecek,
- Bu seçenekler dışında öğretmen olarak atanacaklardır.
Bu konuda kıstasın ne olacağını söylemeye dahi gerek yoktur... Kıstasın kariyer ve liyakat olmayacağı neredeyse kesindir.
Kanun maddesi düzenlenirken "2013-2014 eğitim öğretim yılının bitimi" cümlesi kullanılması bakanlığı sıkıştıracaktır. Eğitim öğretim yılının bitimi derslerin bitimidir. Derslerin bitim tarihinde yöneticileri almak demek birkaç gün ya da hafta öncesinde alınacak yada alınmayacak ve yerlerine atanacak yöneticilerin belli olması demektir. Bu da tam yıl sonu işlemlerinin yapılacağı dönemde idari boşluklara yol açacaktır.
Tasarı metninin hazırlanmasında bu şekilde bir çok teknik sorun zaten göze çarpmaktadır.
Yukarıda getirdiğimiz özellikle 4 yılın hesabı ile ilgili yorumumuzun aksi bir uygulamanın yapılması da tabii ki mümkündür. Kanun tasarısı hazırlanırken gerekçelerde açıklama konulmadığından bu noktadaki amacı net olarak kestirmek çok da mümkün değildir.
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi