Bu da demokrat astsubayların muhtırası
Şamil Tayyar'ın köşe yazısı
Önce, Salı günkü ?Genelkurmay karargahında neler oldu?' başlıklı yazımdan dolayı şahsımı mesaj yağmuruna tutan ve desteklerini ifade eden duyarlı vatandaşlarımıza minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. Okuyucularımın bir kısmına cevap göndermeye çalıştım ama hepsine yetişmem mümkün olmadı. İnanın, sivil ve demokrat Türkiye özleminin bu denli arzu, şevk ve heyecanla dile getirilmesi cesaretimi daha da arttırdı.
Beni keyiflendiren başka bir gelişme, yaşadığımız ilginç bir hadiseden kaynaklandı. Bir nevi ?şerden hayır doğdu' diyebilirim. Aynı gece (Salı) Haber7 kanalında Güne Bakış programına katıldım. Siyasi değerlendirmelerin ardından program sunucusu, İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu'nun Genelkurmay bildirisi ve muhtemel darbe senaryosuna destek veren açıklamalarına gönderme yaparak sordu: ?Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'
Bir bilim adamının, 12 Eylül bildirisini okuyan ?darbeci' üniformalılar gibi konuşmasından çok rahatsız olmuştum. O an, Genelkurmay bildirisini öven Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği'nin (TEMAD) ?Göreve hazırız' açıklaması geldi aklıma. İki açıklama arasındaki paralelliği vurgulamak için rektörün açıklamasına ?Bir başçavuşun açıklaması' gibi benzetmesini yaptım.
?Teşbihte hata olmaz' denir ama kimi zaman olabiliyormuş. Farklı bir niyetle söylenmiş olsa da gelen telefon ve mesajlardan astsubayların bu ifademden çok rahatsız olduklarını gördüm. Mesajlarında, sitemin yanı sıra şu ifadelere yer vermeleri dikkatimi çekti: ?Biz demokrasiye gönülden inanan insanlarız. Asla böyle bir bildiriye katılmıyoruz. Bizi bir darbeci rektörle aynı kefeye koymanız bizi incitti, çok üzdü.'
Bu arada TEMAD'ın basından sorumlu genel başkan yardımcısı Galip Kaplan aradı. İfademe ilişkin üzüntülerini dile getirince, ?Göreve hazırız' diyerek bir darbe girişimine neden destek verdiklerini sordum. Şöyle açıklık getirdi: ?Biz kesinlikle darbeden yana değiliz. Cumhuriyetin kazanımlarıyla ilgili olarak göreve hazır olduğumuzu ifade ettik.'
Yazılarımı takip edenler daha iyi bilir, terörle mücadele ve yurt savunmasında canı pahasına görev alan bu insanları incitmeyi hiçbir zaman düşünmedim, düşünemem. Siyaset alanına müdahale etmemek koşuluyla, askerin terörle mücadele, halkla kaynaşma ve yurt savunmasındaki her türlü mücadelesinin yanında olan biriyim.
Özetle; teşbih yaparak (sehven) bir darbe yanlısı rektörün açıklamasıyla aralarında paralellik kurduğum için bana bir nevi ?muhtıra' veren demokrat astsubayların tamamından özür diliyorum. Hayatımda ilk kez, özür dilerken büyük mutluluk duyuyorum. Farkında olmadan bir hayra vesile olduk.
Üniformalı-üniformasız demokrasiye inanan herkesin önünde saygıyla eğiliyorum. Şimdi daha çok inanıyorum ki, bu ülke sahipsiz değil.
Astsubaylar, siyasilerden daha cesur çıktı
Astsubayların tepkilerini tek tek, titizlikle incelerken siyasileri düşündüm; Süleyman Demirel, Deniz Baykal, Hüsamettin Cindoruk, Mehmet Ağar, Erkan Mumcu... Dünün demokrasi kahramanıydı onlar. Ya bugün? Nasıl da çaresiz, bildiri esintisinin önünde oradan oraya savrulup duruyorlar.
Belki kimileriniz, ?Dün dündür bugün bugündür' diyen Demirel'e şaşırmış değilsiniz. Her muhtıra ve darbeden sonra şapkasını alıp kaçan o değil mi diye sorabilirsiniz. 28 Şubat'ın mimarı da diyebilirsiniz. Haklısınız...
Ya Baykal? ?Anadolu solu' kavramıyla toplumun her kesimine olumlu sinyaller gönderen ve daha kavrayıcı mesajlarla yön tayini yapan Baykal'a ne oldu? Temel hak ve özgürlükler için bir başbakanın yakasına yapışacak kadar cesur olan Baykal, şimdi nerede? ?Onlar birer mitolojik hikayeydi' diyebilirsiniz. Haklısınız...
Cindoruk'a ne demeli? 27 Mayıs'ın sanık avukatı, 12 Eylül yasaklısı Demirel'in emanetçisi Cindoruk'a ne haller oldu? ?Osmanlı sadece rejim değiştirdi. Türkiye aslında Osmanlı Cumhuriyeti. Darbeler, karargahlarda hazırlanan anayasalar, demokratik cumhuriyeti engelledi. Sıkıntıların kaynağı budur' diyerek ikinci cumhuriyetçileri bile sollayan kimdi, Allahaşkına? ?Bunlara inanmış mıydın' diyebilirsiniz. Haklısınız...
Peki Mehmet Ağar? Susurluk küllerinden yeniden doğup kurtuluşu millet iradesinde arayan Ağar değil miydi? Parti tabanının tepkilerine rağmen ?Düz ovada siyaset' teorisiyle partisinin özgürlükler yelpazesini daha da açmamış mıydı? Soralım kendi kendimize; bu Ağar o Ağar mı? ?Eski çamlar bardak oldu' diyebilirsiniz. Haklısınız...
Erkan Mumcu'ya gelince... İstanbul Üniversitesi'ndeki o tarihi konuşmasını hatırlıyor olmalısınız, Genelkurmay'ın sert açıklamasına muhatap olan. Daha birkaç gün önce MKYK'da üyelere ?Nasıl karar verirseniz verin Türkiye'yi düşünün' demiyor muydu? ?Cevheri o kadardı' diyebilirsiniz. Haklısınız...
Haklı olan bir de demokrasiye gönül vermiş astsubaylarımız var. Siyasilerden daha cesur çıktılar.