Hizmetleri aksatmayan esnek çalışma modeli kalıcı olarak düzenlenmeli
İllerde vaka sayılarının yeniden artması ile birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında esnek çalışma yöntemlerine kalıcı ihtiyaç duyuluyor!
COVID-19 salgınına dair ilk vakaların görülmesi ile birlikte ülkemizde gerek kamu hayatında gerekse sosyal hayatta birçok tedbirler sırasıyla alındı. Kamu görevlilerine yönelik olarak alınan ilk önlem yurt dışına çıkışların izne bağlanması olmuş, ilave olarak vaka sayılarındaki hızlı artışa bağlı olarak kamu görevlilerinde esnek çalışma yöntemlerine (uzaktan/dönüşümlü) geçişe imkan veren 2020/04 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlanmıştır.
22 Mart 2020 tarihinden itibaren kamu kurumlarında uzaktan/dönüşümlü çalışma sistemi "görüldüğü kadarıyla" oldukça verimli şekilde yürütülmüş, hizmetlerin aksamasında herhangi bir krize yol açmamıştır.
Ancak, vaka sayılarında Mart ayından sonra alınan ciddi tedbirlerle birlikte önemli seviyede azalma yaşanması Temmuz ayından itibaren "Normalleşme Süreci"ni beraberinde getirmiştir. Buna uygun olarak, mezkür Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 29 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla kaldırılarak, kamuda esnek çalışma sistemi sona ermiştir.
Bu süreçten sonra baktığımızda ise, Hükümetin adını "Normalleşme Süreci" olarak koyduğu yeni düzen, esasen herkeste bir "Gevşeme Sürecini" beraberinde getirmiştir. Kurban Bayramında iller arasında yaşanan hareketlilik vaka sayısında artışa neden olmuştur.
Kamu personelinin bayram tatilinde memleketlerine gitmesi, aileleriyle görüşmesi, düğün gibi sosyal katılımın oldukça yoğun olduğu programlara iştiraklerinden dolayı, memurların göreve dönüşlerinde kamu kurumlarında vaka sayılarının arttığı gözlemlenmektedir. Özellikle, kamu kurumlarında kalabalık sayıda servis kullanımı, fiziki imkanların kurumdan kuruma değişmekle birlikte sosyal mesafeye imkan vermeyecek şekilde oturma düzenlerinden dolayı vakaların hızlı şekilde artmasına neden olabilmektedir. İlave olarak, kamu kurumlarında pozitif vaka çıkması halinde aynı birimde çalışan kişiler de doğrudan 14 gün ev karantinasına alınarak tek hekim raporuyla hastalık izinli sayılmaktadır.
Bu bağlamda değerlendirildiğinde, 2011 yılından bu yana bir "yılan hikayesi" gibi sürüncemede bırakılan, pandemi sebebiyle genelge marifetiyle uygulamaya geçirilen esnek çalışma yöntemlerine kalıcı ihtiyaç olduğu ortadadır. Pandemiyle yaşamaya alışmaya çalışırken, kurumların fiziki imkanlarının yetersizliğinden dolayı sosyal mesafe kurallarına uymanın mümkün olmadığı durumlarda bu türden tedbirlerin alınması insan sağlığı açısından zorunluluk arz etmektedir.
Krizin fırsata çevrilerek, Cumhurbaşkanlığına bağlı İnsan Kaynakları Ofisi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bu anlamda daha fazla sorumluluk üstlenerek, "sorun olduğunda değil sorun olmadan" tedbir almaları, kamudaki çalışma sistemine çoklu çözümler getirmeleri, İdari İşler Başkanlığı tarafından da Sayın Cumhurbaşkanına her daim bilgi aktarımı sağlanarak çözüme katkı sunmaları beklenmektedir.
Sonuç olarak, virüsle yaşamaya alıştığımız bugünlerde kamu kurumlarının hizmet sunumunda sorunlara yol açmayacağını değerlendirdiğimiz esnek çalışma modellerinin Cumhurbaşkanlığı tarafından "kalıcı" olarak uygulamaya geçirilmesi kritik öneme haizdir.