Tarihten bir köşe Tarsus
Furkan Kumkaya memurlar.net için yazdı...
Tarsus, ismi herkes tarafından bilinen ama zenginlikleri pek de bilinmeyen bir yer. Tarihte birçok toplum burada yaşamış büyük bir kültür mirası bırakmış. Öyle ki bu miras kültürden tarihe, tarımdan sofralara kadar her şeye nüfuz etmiş. Tarsus'ta mutlaka görülmesi gereken yerleri ve tadılması gereken lezzetleri bu yazıda bulabilirsiniz.
TARSUS'TA GÖRÜLECEK YERLER
ESHAB-I KEHF VE YEDİ UYURLAR
Dünya'nın birçok yerinde bulunan Yedi Uyurlar efsanelerinin en önemli olanı şüphesiz Tarsus'ta bulunan Eshab-ı Kehf Mağarası. Tam olarak zamanı bilinmese de Hz. İsa'nın ölümünden sonra gerçekleştiği tahmin edilen bir durum var. Yaşanan olay ise genel hatlarıyla şu şekilde anlatılmakta; inançlarına baskı yapılan 7 genç ve köpekleri Kıtmir 309 yıl sürecek bir uykuya dalar. Uyandıklarında ise dinleri herkes tarafından kabul görmüş olur. Bu kadar yıl uyuduklarını ise uyanıp alışverişe gittiklerinde elindeki paranın çok eski olması sayesinde anlarlar.
ST. PAUL KUYUSU
Hristiyanlığı yayan kişi olarak bilinen Aziz Paul'un gezileri esnasında uğradığı noktalardan biri de Tarsus olmuş. Öyle ki gezilerindeki en büyük geçim kaynağı olan kıl işlemeciliğini Tarsus'ta öğrenmiş. Tarsus'ta bulunan bu kuyu da onun evinin olduğu yerde olduğu için de onun adıyla anılmaya başlanmış. Hristiyanlığın en önemli kişisinin burada bulunan eserleri genel olarak yabancı misafirler tarafından ziyaret edilmekte. Kuyunun bulunduğu alana müzekart veya bilet ile girilmektedir.
NUSRET MAYIN GEMİSİ
Nusret Mayın Gemisi'nin Çanakkale'de değil de Tarsus'ta olmasının bir hikayesi var ama önce Nusret Mayın Gemisi hakkındaki bilgilerimiz tazeleyelim. Çanakkkale Zaferinin en önemli dönüm noktalarından biri olan savunmanın kahramanı olan bu gemi İtilaf Devletleri'nin "yenilmez armada" adlı donanmasını boğazın sularına karıştırmış. Bu savaş kahramanı gemi özel bir korumaya alınmak yerine kuru yük gemisi olarak kullanıma yıllarca devam etmiş. Kullanım süresi dolunca da korumaya alınmak yerine yol devam etmiş fakat Mersin Limanı'nda batmış. Bunun üzerine de belediye tarafından kurtarılarak adına özel yapılan parkta su üzerine oturtulmuş. Tarsus' a gelince en çok şaşıracağınız noktada burası olacaktır diye tahmin ediyoruz.
ULU CAMİİ
Tarsus'un uzun bir süre tam olarak merkezi olma görevini yerine getiren camii Tarsus'taki en önemli camiidir. Camii 1579 yılında Ramazanoğulları'ndan İbrahim Bey tarafından yaptırılmış. İçinde bulunan türbede Hz. Şit ve Hz. Lokman Hekim' in sandukaları da bulunmaktadır. Dikdörtgen biçimli camii bugüne kadar birçok onarım görmüştür. Ayrıca bir minaresi daha önce burada bulunan başka bir camiinin minaresidir.
KIRKKAŞIK BEDESTENİ
Tarihteki zenginliği ve birçok ticaret yolunun buradan geçmesi sebebiyle Tarsus heo hareketli bir şehir olmuş. Bu hareketliliğin en önemli merkezlerinden biri de Kırkkaşık Bedesteni olmuş. Ramazanoğlu İbrahim tarafından 1579 yılında yaptırılmış olan bedestenin içerisinde 21 oda ve 7 kubbe bulunmakta. Geçmişte Beyaz Çarşı olarak bilinsede dışındaki kaşık işlemelerinden dolayı adı bu şekilde kalmış. Bugün ise dükkanlar hediyelik eşya dükkanı olarak turizme hizmet etmekte.
TARSUS ŞELALESİ
Tarsusluların özellikle yaz zamanlarında akın ettiği şelale şehrin en eski mesire alanlarından biri. Öyle ki eski yıllarda aileler yemeklerini hazırlar buraya gelir ve semaver isteyip burada piknik yaparlarmış. Günümüzde ise işletmeler dışında yeme içme yapılmadığı için bu gelenek sona ermiş.
Ucu yaylalara uzanan Tarsus Çay'ı burada harika bir görsel şölen ile gelenleri biraz da olsa serinletimekte. Turkuaz renkli sularının kenarında aileler oturup hoşça vakit geçirmekte. Buraya geldiğinizde ise mutlaka yemenizi önerdiğimiz şey ise Limonlu Tarsus Dondurması.
ROMA YOLU
Ülkemizde Roma yolu olarak bilinen çok azı günümüze kadar gelebilmiş durumda. Bunlarda en küçük olanlarından birş de Tarsus'ta bulunuyor. Sadece 60 metresi sağlam bir şekilde bulunan yolun üzerinde daha önceden başka bir yapı daha varmış. 1993 yılında bir temel kazısı esnasında bulunmuş olan cadde yaklaşık 2000 yıl önceki yaşamın bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Çevresindeki yerleşimlerden sütunlu yol kenarlarına ve hatta kanalizasyon sistemine kadar her şeyin düşünüldüğü özel bir parça burası. Gerekli çalışma yapıldığı takdirde daha büyük parçaların ortaya çıkarılabileceğini andıran bu nokta şu an şehrin tam ortasında kaldığı ve çevresinin artık yaşam olduğu için sadece bu kadar ile kalacak gibi görünüyor. Ayrıca yazıttaki bilgiye göre de bu yol antik dönemlerin en ünlü kişileri tarafından da kullanılmış olan bir yol olmuş. Bugünlerde etrafı kapalı olduğu için sadece dışarıdan görebiliyoruz.
KLEOPATRA KAPISI
Tarsus zamanında etrafı surlarla çevrili bir şehirmiş. Çoğu eski zaman şehri gibi giriş ve çıkış kapıları bulunurmuş. Bugün surlardan pek bir şey kalmamış durumda olsa da bu kapı hala ayakta. Limana yakın olan bu kapıya tarihte bir çok isim verilmiş; Deniz Kapısı, Silifke Kapısı, Kancık Kapı ve Kleopatra Kapısı. Yüksekliği 8.50 m genişliği ise 5.60 m'dir. Yapıldığı dönem ise Abbasiler yada Bizans'ın son dönemleri olarak tahmin edilmekte.
Şehir de gezilecek diğer noktalar ise şöyle;
-St. Paul Kilisesi
-Kubat Paşa Medresesi
-Roma Hamamı
-Taşkuyu Mağarası
-Gözlükule Höyüğü
TARSUS'TA NE YENİR?
Tarsus denince akla gelen ilk şey "humus" . Nohut ile yapılan humusun da sadece, pastırmalı, sucuklu gibi çeşitleri bulunuyor. Diğer bir favori lezzet ise "fındık lahmacun". Avuç içi büyüklüğünde yapılan lahmacunlar oldukça lezzetli. Humus ve fındık lahmacun ise önerdiğimiz adres : Sofioğlu Lahmacun.
Tarsus'ta tadabileceğini diğer lezzetler ise şöyle :
- Kerebiç : İçi fıstıklı bir kurabiye düşünün fakat biraz dağılmaya müsait ve kaymağa batırılarak yeniliyor. Tadı epey lezzetli.
- Kaynar : İçinde bir çok baharat ve ceviz bulunan şifa niyetine bir içecek. Çay gibi demlenen baharat ve otların uzun süre dinlenmesi sonrasında hazırlanıyor.
- Limonlu Tarsus Dondurması : Tarsus sıcağında yemek için mükemmel bir tatlı gerçekten. Gerçekten de buz gibi olan dondurma tek çeşit ve içinde limon parçaları da bulunuyor. Yaz zamanlarının bir Tarsus geleneği olan bu dondurmayı Tarsus şelalesinde yemenizi öneriyoruz.
- Tantuni : Mersin denince akla şüphesiz olarak tantuni geliyor ama Tarsus denince tantuni 3. Sıraya atılıyor. Mersindeki gibi lezzetli tantunileri burada da elbette yiyebilirsiniz. Önerimiz ; Göksel Tantuni.
TARSUS'A NASIL GİDİLİR?
Tarsus, tam olarak Mersin ile Adana'nın ortasında kalıyor. Otoban ve çevreyolu vasıtasıyla Tarsus'a kolayca ulaşabilirsiniz.
Tarsus'un bazı merkezlere olan uzaklıkları ise şöyle :
- Adana 41 km
- Mersin 26 km (otoban 44)
- Konya 320 km
- Gaziantep 270 km
- Hatay 240 km
- Kayseri 280 km
- Ankara 463 km
- İstanbul 920 km