Aşkın davasında savcı skandalı
Şemdinli davasında astsubaylara verilen cezayı temyize götüren Savcı Kanmaz Rektör Aşkın davasının duruşmasına ikinci savcı olarak katılınca mahkemede kriz yaşandı. 50 klasör dosyayı bir günde inceleyen Kanmaz, 'yetkili savcı benim' dedi ve sanıkların beraatini istedi
Çete suçundan yargılanan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ve arkadaşlarının duruşmasında savcı skandalı yaşandı. Mahkemenin mütalaasını hazırlaması için dosyayı verdiği Savcı Akın Karakaş'ın yanı sıra Şemdinli olaylarında 39 yıl 10 ay 27 gün hapis alan astsubaylar davasını Yargıtay'a temyize götüren Savcı Sezgin Kanmaz da duruşmaya girerek sanıkların beraatini ve dosyalar için görevsizlik kararı istedi. Davada görevlendirildiği tam olarak anlaşılmayan Kanmaz'ın duruşmaya girerek sanıkların beraatini istemesi skandal olarak değerlendirildi.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşma dün saat 14:30 başladı. Duruşmaya sanıklardan Rektör Yücel Aşkın, Rektör Yardımcısı Ayşe Yüksel, Genel sekreter Yardımcısı Salih Yurtkuran, Bilgisayar İşletmeni Bilent Şahin ve Özel Güvenlik Birimi Müdürü Saffet Kara hazır bulundu. Diğer sanıklar duruşmaya katılmadı. Savcı krizinin yaşandığı duruşma şöyle gelişti:
DAVA DOYSASI SAVCI KARAKAŞ'A VERİLDİ
Bundan iki duruşma önce çete suçundan yargılanan sanıkların dosyası incelenmek üzere Savcı Akın Karakaş görevlendirildi. Ancak 50-51 klasörden oluşan dava dosyası 22 Şubat 2007'de yapılan celseden sonra Akın Karakaş'a tevdi edildi. Dosya için müataala hazırlanması istenen Akın Karakaş, bundan önceki duruşmada, dosyanın çok uzun olduğunu belirterek ek süre istedi. Akın Karakaş'a mütaalasını hazırlaması için ek süre veren mahkeme, duruşmayı 16 Mart 2007'ye erteledi.
Dün görülen duruşmanın başında mahkeme başkanı İlhan Kaya, Cumhuriyet Savcısı Sezgin Kanmaz'ın mütalaa için dosyanın kendisine verilmesine ilişkin 15 Mart tarihli dilekçesini okudu. Ardında Savcı Akın Karakaş, dosyanın ekleri ile beraber 50 ile 51 klasörden oluştuğunu belirterek, tamamını inceleyemediği için Savcı Sezgin Kanmaz'ın vereceği mütalaaya katılmayacağını söyledi. Dosyada bulunan klasörlerin büyük çoğunluğu incelediğini dile getiren Karakaş, son iki celsede dosyanın tarafına tevdi edildiğini hatırlattı. Karakaş, incelemenin sonuna gelerek mütalaanın hazırlama aşamasında olduğu için ek süre talebinde bulundu.
JET İNCELEMEYLE 'ÇETE YOK' DEDİ
Rektör Yücel Aşkın'ın Mayıs 2006 yılında başlayan duruşmalarından sadece ilk 2 duruşmasına giren Savcı Sezgin Kanmaz, 15 Mart 2007 (önceki gün) tarihli dilekçe ile dosyanın kendine verilmesi için mahkemeye başvurduktan sonra dosya kendisine tevdi edildi. Şemdinli davasında astsubaylara çıkan cezayı Yargıtay'a temyize götüren Sezgin Kanmaz, 51 klasörlük dava dosyalarını önceki gün aldıktan sonra dün dosya ile ilgili jet mütalaasını hazırlayarak mahkemeye sundu. Kanmaz, Rektör Aşkın ve arkadaşları için hazırladığı mütalaasında, soruşturma ve kovuşturma evresinde toplanan delillere göre sanıkların suç işlemek için örgüt kurduklarının tespit edilemediği, dosyada bulan ilişkin bir delil bulunmadığı söyledi.
GÖREVSİZLİK İSTEDİ
Sanıkların 'cebir ve tehdit'te bulunduklarına ilişkin bir delil bulunmadığı dolayısıyla bu suç yönünden tüm sanıkların beraatını isteyen Kanmaz, iddianamede sanıklara isnat edilen ihaleye fesat karıştırmak, ayrımcılık, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verileri hukuka aykırı toplamak, ihale konusunun edinimine fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik yapmak, resmi evrakı yok etmek suçlamalarında ise mahkemenin görev yetkisine girmediğini kaydetti. Kanmaz ayrıca, bu suçlamalarla ilgili delillerin bulunup bulunmadığı takdir ve ifasının YÖK yasasının 53. maddesi uyarınca Yüksek Öğretim Kurumlarına ait olduğu için görevsizlik kararını istedi.
Mahkeme verdiği aradan sonra Savcı Akın Karakaş'ın mütalaasını hazırlaması için duruşma 24 Mayıs'a ertelendi.
Duruşmaya girmesi anlaşılır gibi değil
Sanık avukatları ise Savcı Sezgin Kanmaz'ın verdiği mütalaa doğrultusunda karar verilmesini isterken müdahil avukatlarından Hüsnü Tuna esasa ilişkin 6 sayfalık yazılı beyan ibraz etti. Tuna, duruşmaya sonradan giren ikinci cumhuriyet savcısı Sezgin Kanmaz'ın sanıkların beraate ve görevsizliğe ilişkin mütalaasını ne yaptığından sual olunmayan bir kurul görüntüsü veren YÖK'e gönderilmesi kapatılması şeklinde kolaycılığa girdiğini düşüncesinde olduklarını kaydetti.
Tuna, cebir ve tehdit olmadığı beyanına rağmen hala öğretim üyelerinin büyük baskı altında olduğunu iddia ederek, 'Bir önceki duruşmaya katılmamış ve mütalaa için dosyanın kendisine verilmedi Savcı Kanmaz, mütalaa için incelenmek üzere 15 Mart yani dün tarihli bir talebi olmuştur. Dosyayı bir günde inceleyip bugün ibraz edilmiş bulunan mütalaasını hazırladığı görülmektedir. Duruşmaya girme ve mütalaa verme arzusunun neden kaynaklandığı anlaşılır değildir' dedi.
Avukat Hüsnü Tuna'nın bu eleştirilerine karşı Savcı Kanmaz, önceki aşamalarda duruşmaya iştirak ettiğini yaz ayında yapılan keşfe katıldığını vurguladı. İş bölümüne göre duruşmaya çıkma görevinin kendisine ait olduğunu kaydeden Kanmaz, bu konuda diğer savcının tereddüdü üzerine yazılı olarak görevlendirildiğini vurguladı.